Ralli, nereye koşuyor!

Citroen’in İrlandalı pilotu Kris Meeke’nin, son Portekiz Rallisi’nde ön kısmı ağır hasar alan C3 WRC’sinin görüntüleri internete düştüğü an, çok kimse derinden sarsıldı. Bir ralli otomobilinin,üstün güvenlik kafesine rağmen nasıl bu hale gelebildiği sorgulanır iken, yarışan ekibin akibeti de düşündürücüydü. Çok kimse, ekibin kazadan sıyrıksız ama ağrılarla atlatmasına inanamazken, son spec ralli otomobilleri görüntüsü de endişeleri iyice arttırdı.

Aynı hafta sonu Amerika’daki Olympus rallisinde yaşanan bir diğer kazada (üstte) eski spec bir başka ralli otomobilinin benzer yüksek süratli bir kazadan sonraki hali de Avustralya’dan yayın yapan web sitelerinde kamuoyu ile paylaşıldığında endişeler daha da katlandı. Rallide ne oluyordu? Daha de önemlisi, sporu neler bekliyordu? Benzer endişeler yıllar önce farklı koşullarda yaşandığı ve hatta şiddetli kazalar sonrası yarışçı ölümleri ile sonuçlanmasının ardından FIA, grup B otomobillere sınırlamalar getirip yasaklamaya kalkınca sular durulur gibi olmuştu ama teknoloji durmadı.

Son spec araçların güvenlik koşulları en üst düzeye çıkarıldıysa da yüksek süratlerde yoldan kopan araçların özellikle ormanlık bölgede büyük ağaçlarla yaşadıkları temaslar ve bu kazalarda da araçların dağılan görüntüleri yeniden gündem yapmaya başladı. Citroen’ın yarış direktörü Pierre Budar, pilotu Kris Meeke’nin C3’ün kaza sonrası yaptığı açıklamada güvenlik kafesinin ekibi koruma konusunda sağladığı güvenlikte ulaşılan mükemmelliği vurgulamak adına yaptığı ‘tank yapabilir seviyede’ olduklarını örneklemesi dikkat çekici bir yorum olarak öne çıktı. Avustralya’daki kazadan yara almadan kurtulan ekibin açıklamaları ise kurtuldukları için şükür ettikleri şeklinde yoğunlaştı. Ralli parkurlarında son haftanın üst üste gelen ciddi kazaları, otomobil sporlarının tehlikesini bir kez daha gözler önüne sererken, bundan sonrasında nelerin beklendiği tartışılıyor.

23 Mayıs 2018 : 00.46

Son 70 haber

Yoruma kapalı

Go To Top