Duayen efsaneye sahip çıktı
Son İzmir seyahatimde ilk kez duydum..
Ayosk’un genel kurulu için Nazilli’ye gitmiştim.
Duayen rallici Mithat Diker, pidecide iken söyledi.
İzmir Otomobil Kulübü’nde yönetim değişecekti.
‘Manevi kızı’ olarak gördüğü Yonca Güngör Çınar,
Yılların çınarı kulübe yeni başkan olacaktı.
*****
Yonca Çınar, Ege Asal Metal’in Yönetim Kurulu üyesi.
Aynı zamanda Ege Asal Motorspor’un sporcusu.
Şüphesiz, bu değişim Mithat Diker’in bilgisi dahilinde.
Aklıma ilk gelen, ‘neden Erol bıraktı?’ sorusu oldu.
Mithat abi, aklımdaki soruyu sezmiş gibi baştan yanıtladı;
Talep, Erol’un kendisinden gelmişti.
Teklifi, ‘tasfiye edeceğime siz alın’ tarzında olunca,
Mithat abi bu teklifi tereddütsüz kabul etti. Çünkü;
İzmir ve Ege’de spor adına yaptıklarını bilmeyen yok.
İzmir’in diğer kulübü Eosk’un da zamanında sporcusuydu.
Maddi manevi desteği de çoktu, fakat ne vakit ki..
Kulüp yöneticilerine kırıldı, ki kendince haklıydı.
Bastı istifasını, arkasını dönmeden bıraktı kulübü.
O günden sonra Ayosk’a verdi tüm ilgisini, desteğini.
Bölgenin sporcu başkanı, son dönem Aydın vekili,
Bekir Kuvvet Erim, siyaseten ve kanun gereği,
Kurucu başkanlık koltuğunu bırakmak zorunda kaldığında,
Ayosk’un Başkan’lık makamı da Mithat Diker‘e geçti.
İkinci dönem başkan seçildiği kulüpte çok mesafeler kat etti.
Yaptıkları, yapacaklarının göstergesi olarak izlendi hep.
*****
Erol, İOK için kapısını çalınca, geri çekmedi kendini.
Hani denir ya hep, ‘taşın altına el koymak’ tabiri vardır..
O’nunkisine ‘taşın altına beden sığdırmak’ denilebilir.
Var iken bir kulüp, hem de başkan sorumluluğunda..
Önüne gelen yeni bir talebe kayıtsız kalmadı haliyle.
Çünkü, Erol, ‘tasviye edeceğime siz alın’ diye yaklaşınca,
Yılların kulübünün tasfiye edilmesine gönlü razı olmadı.
Ama zaten koltuğunun altında bir başkanlık varken,
İkinci bir başkanlık olmazdı, olamazdı, olmamalıydı.
Bu yüzden, en güvendiği bir isim, şirketindeki sağ kolu,
Kendisi de otomobil sporcusu olan Yonca’yı önerdi.
*****
Ayosk’un son genel kuruluna kıl payı yetişemedim.
Ki, bildiğim, duyduğum, gördüğüm en hızlı genel kuruldu.
Saat 12’ye 10 kala start aldı, 10 geçe finiş gördü.
Mithat abiyi, Kuvvet Erim’i ve 20 küsur üyeyi, anca;
Yakındaki Kısmet pidecisinde yakalayabildim.
Bekir Kuvvet Erim’in misafiri olarak, tam kadroydular.
İOK’u ilk kez orada duydum kendisinden.
Ayosk’un da üyesi olan Yonca Güngör Çınar da masadaydı.
Hatta, başkan olduğunda ilk röportaj sözünü aldım kendisinden.
Sonrasında, hep birlikte, yeni parkurlarına gittik.
İki gün sonra, İOK genel kurulu haberi düştü önüme.
Erol Hülagü’nün kulübünün artık yeni bir başkanı vardı.
Çınar gibi kulübün, Çınar soyadlı başkanı, üstelik bayan.
Yanılmıyorsam, ilk kadın kulüp başkanı olması ayrı bir anlam yüklü.
Elbette ki, ilk İzmir ziyaretimde Erol’u da bulup,
Hikayesini bir de kendi ağzından aktarmak isteyeceğim.
*****
Benim burada belirtmek istediğim konu, duayenin duyarlılığı.
‘Benim zaten bir kulübüm var’ der ve ilgi göstermeyebilirdi.
Hiç şüphe yok ki, manen İOK’un da başı oldu.
Kulübün sevk ve idaresi, planlamaları, gelir giderlerini..
Asli kulübü Ayosk ile baş başa götürecektir.
İzmir’in en eski kulübünün tasfiyeden dönmesi kadar,
Duayenin uzaktan da olsa kontrolünde olması, evladır.
Her ne kadar, sporumuzda derin izler bırakan bir kulübün,
Bu şekilde bir sona varması iç acıtıyor olsa da..
Birilerinin sahip çıkması da o kadar ferahlatıyor.
*****
Yine İzmir’de, bir kulüp daha vardı, bilir misiniz?
Batı Anadolu Ralli Kulübü adındaydı, alternatif bir yol çizmişti.
Yarışları ve kupası zamanında çok ses getirdi.
Ama bugün o kulüp hatırlanmıyor bile.
İnsan hayatı gibidir kulüpler, nefes alır yaşalar..
Ne zamanki nefesleri biter ve kaybolur giderler.
Kulüpleri yaşatan, insandır, insanlarıdır.
Kimisi son nefesini vermeden tutunur hayata.
İOK, böylesi bir çağrışım bırakmıştır bende.
*****
Pist dendiğinde İzmir, İOK ve Erol, değişmez bir üçlüydü.
Caddelerdeki şampiyona pist yarışlarının mucidi, sunucusu..
Şimdi Ülkü Park olan İzmir Yarış Pisti’ni kuran, yıllarca işleten,
Elleriyle kazıyarak geliştirdiği pistte hele bir Hacı Murat Cup vardı ki..
Başlı başına bir hikayedir, eşi benzeri yoktur.
İzmir medyası ile de arası çok iyiydi, Erol’ün.
Bu yüzden yarışlarının haberleri hep medyada yer buldu.
Pazarlama tecrübesi ile çok iyi işler çıkardı.
Ama gün geldi, direnemedi, pist işletmesini yenileyemedi.
O günden sonra Hülagü soğudu, yavaş yavaş elini ayağını çekti.
Kulüp te de heyecan kalmadı. Şehirde yenileri kuruldu.
Ne vakit olacak kapanması diye bekliyordum, açıkçası..
Ama Mithat Diker pidecide ser verince çok rahatladım.
Biliyorum ki, İOK’un geleceği şimdi daha parlak olacak.
Mithat abinin desteği ile Yonca başkanın kumandasında,
Engin sularda yine salınarak yüzecek.
Ve yine eminim ki, bundan en büyük hazzı bizzat Erol duyacak.
Mithat abi kadirşinastır, unutmaz Erol’u ve yaptıklarını.
İOK yaşadıkça, yaşattıkça, kurucusunu mutlaka hatırlatacaktır.
26 Mart 2021 : 09.00