Ses ver Tosfed

Geçtiğimiz haftalarda tekrar takvim yapmanın zorluğundan, hatta belli olmayan bir süreçte neye göre takvim yapılacağından bahsederek beklentinin “takvim revizesi” olmaması gerektiğinden bahsetmiştim.

Fakat bütün camia haklı olarak kısa da olsa bir şeyler duymak istiyor.

FIA Başkanı Formula 1’in seyirci önünde start almasını umduğunu açıklamış. Ayda iki belki de üç yarıştan bahsediyor Todt. Diğer taraftan seyircisiz yarışların da masada tartışılığını okuyoruz yabancı kaynaklardan. Açıklamalar bence FIA gibi bir otoritenin süreci nasıl yönettiği açısından bir ipucu veriyor bize.

Aynı şekilde Tosfed yönetiminin de neleri ön gördüğü ve nasıl bir çözüm üzerinde çalıştıkları konusunda açıklama yapması yerinde olurdu.

Beklenen açıklamalar hem sponsorluk anlaşması yapan yarışmacılar için sponsor firma temsilcilerine verilecek cevaplar yönünden, hem de sporun bütün paydaşlarının umudunu yüksek tutmak adına oldukça önemli bir beklenti.

Tabi ki kimse bu kadar belirsizliğe rağmen net bir tarih istemiyor. Ama en azından, Haziran ayı itibariyle yarışların tekrar başlayıp başlamayacağı ve revize takvimde yarış sayısının eksilip eksilmeyeceği sorularına cevap verilse güzel olur.

*****

Artan ilgiye dair..

TOSFED resmi web sitesinde yapılan açıklamaya göre: Uluslararası Otomobil Federasyonu (FIA) tarafından Dünyanın önde gelen araştırma şirketlerinden Nielsen’e yaptırılan ‘Dünya’da Motorsporları’ araştırmasında, Türkiye ‘otomobil sporlarına ilginin artması’ konusunda öne çıkan ülkelerden birisi olmuş.

2014-2019 dönemi baz alınarak gerçekleştirilen araştırmada ülkemiz FIA’ya bağlı 144 ülke arasında ilk 7 ülke arasına girmeyi başarmış.

Nielsen’in Dünyanın en başarılı araştırma şirketlerinden biri olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla araştırma sonuçlarını doğrudan kabul ederek, sonucun nedenine olan merakımı paylaşmak istedim.

Yani ülkemizde otomobil sporlarına olan ilginin artmasının ana nedeni nedir? Eğer yöneticilerimiz bu soruya cevap bulabilirlerse ve konunun üzerine gidilebilirse gelecekte atılacak daha isabetli adımlarla önemli noktalara gelinebilir.

Bana soracak olursanız bu başarının arkasında çok isim vardır ama iki isim öne çıkar derim. Eski TOSFED Başkanları Mümtaz Tahincioğlu ve Serkan Yazıcı.

Kısaca özetlemem gerekirse, Tahincioğlu birçoğumuz için efsane başkandır. Döneminde pist yarışları ralliler kadar değerliydi. Off Road’un temelleri atılarak bu günlere gelinmesinde büyük katkı sağladı. Hem WRC’yi hem de Formula 1’i ülkemize kazandırdı. Üstelik de kendi camiamız bile buna inanmıyorken, ülke henüz krizlerle boğuşuyorken yaptı bunu.

Serkan Yazıcı ise federasyonun en çalkantılı, en sorunlu döneminde dümene geçerek geminin güvenli bir limana ulaşmasını sağladı. Döneminde Tosfed Yıldızını Arıyor gibi önemli bir projeye imza attı. Başkanlığı kısa sürse de hızlı çözümler üreterek kulüplere bu güne kadar görülmemiş destekler sağladı. Ayrıca WRC’yi tekrar ülkemize kazandırdı ve FIA’da ülkemizin etkin bir şekilde temsil edilmesinde önemli rol oynadı, oynamaya da devam ediyor.

*****

Sanal yarışlar

ANOK’un düzenlemeye başladığı sanal yarışların bir başka türevini Tosfed’in organize edeceğini öğrendim. Sanırım platformlar farklıymış. Anok bilgisayar üzerinden yarış düzenliyorken federasyon platform olarak PlayStation’ı tercih etmiş.

Bu güzel bir uygulama. Mutlaka çeşitlendirilebilir. Yirmi birinci yüzyılın bize ne getireceğini henüz bilmiyor olsak da dijital hayatın daha fazla önem kazanacağı konusunda hem fikiriz.

Bu arada Dirty Rally isminde bir oyunda camiamızın birçok ismi bir araya gelerek yarışmaya başlamış bile. Yağız Avcı, Yiğit Timur, Buğra Banaz, Burak Çukurova, Murat Bostancı, Ümitcan Özdemir gibi isimlerin yer aldığı sanal etkinlikte ilk sırayı genç yetenek Ali Türkan almış.

Eminim keyifli bir yarış olmuştur ve umarım Tosfed’in sanal yarışları ilgi görür ve bu boşlukta dönemine uygun bir şekilde dolmuş olur.

Merakla bekliyoruz.

*****

Bir rakamla büyük değişim..

Bu yıl Historic Ralli branşında federasyon katılabilir araçlar açısından önemli bir yeniliğe imza atmış.

Şöyle ki; TOSFED kurallar kitabında (Historic Rally Madde 4.1) yıllardır

31.12.1981 tarihine kadar Türkiye’de üretilmiş ve homologasyonu olmayan, ancak FIA K Eki 3.3.8 Maddesindeki esaslara göre üretim spesifikasyonlarını ispat edilebilen otomobiller.”

Maddesinde yer alan tarih 31.12.1986 olarak revize edilmiş.

Bu maddeyi hafife almayın çünkü bu sayede artık alıştığımız otomobillerin dışında Rally Legand havasında heyecan duyacağımız otomobilleri parkurlarda (Brup A ve B otomobilleri hariç) görebilmemizi sağlayacaktır.

Temennim tarihin tıpkı FIA gibi her yıl bir sene ilerleyerek revize edilmesi ve daha farklı otomobillerin de etaplarda boy göstermesine imkân verilmesidir. Benim favorim ise E30 BMW 3 serisidir.

*****

De ja vu’nun de ja vu’su

Aynı masa… Aynı bilgisayar… Kulağımda kulaklık. Müzikler bile aynı.

Son yazdığım günden bu güne altı gün… yani yüz kırk dört saat… yani Sekiz Bin Altı Yüz Kırk dakika geçmesine rağmen malum karantina günlerinde yaprak kıpırdamadı.

Bu duyguları geçen hafta da, önceki hafta da hatta bir önceki hafta da yaşamıştım.

De Ja vu değil gerçek.

Yapacak bir şey bulamıyoruz ki yazacak bir şey bulabilelim.

Hayır tamam, hareket yok da polemik de mi yok anlamadım ki.

Bir yandan da diyorum ki ben bir kıvılcım ateşlesem…

Tartışmaya açık birkaç konu bulsam ve ortaya atsam…

En azından bir iki hafta yazacak konu çıksa da ben de rahat etsem.

Fakat… Ama… Lakin…

Şöyle bir yazılabilecek mevzuları aklımdan geçiyorum da…

Şu derin sessizlik değerleniyor gözümde birden.

14 Nisan 2020 : 08.26

Son 70 haber

Yoruma kapalı

Arşiv

Go To Top