Drift faciası
Bu ülkede yapılan..
Motorlu tüm sporlardan..
Birinci derecede..
Federasyon sorumludur!
Her yarış için onay alınması..
Ücretinin yatırılması istenir.
Gerisi, ?koy ver gitsin?dir.
Yer doğrudur..
Güvenlik tamdır..
Yapanlar ehildir..
Seyirci güvendedir..
Kimin umrunda!
Ateş, ancak düştüğü yeri yakar.
Bu gece Ankara?da..
Kimbilir hangi eve düştü?
Hangi ana babanın yüreğini dağladı.
10 Yaşlarında bir çocuk..
Heves duyduğu, yakından görmek istediği..
Yanlamalarını keyifle izlediği drift?i izlerken..
Ağır yaralandı. Bazı haberlere göre ise..
Belki de hayatını kaybetti.?
Otomobil sporlarında en büyük korkum..
Hep, çocuklar olmuştur..
Kanları deli, gözleri cahil ve pektir.
Nerede durmaları gerektiğini bilemedikleri gibi..
Kendilerini uyaranları da pek dinlemezler.
Ama bu, onları yetkili kılmaz, sorumlu tutmaz.
Tek yetkili, güvenlikten sorumlu büyüklerdir.
Kem etse de, küm dese de, almayacak onları..
Tehlikeli noktalardan ve alanlardan ırak tutacaklar.
Büyük insan, bir şekilde kaçabilir, ama çocuğun refleksi aynı mı?
Anlar mı tehlikenin üzerine üzerine geldiğini?
Çocuğu korumak, nasıl ki ana baba sorumluluğunda ise..
Çocuğu parkurda da tehlikeden sakınmak, büyüklerin görevi.
Yine bir drift, ve yine bir kaza ve yine yine bir kayıp!
Drift?in kaderi, bu ülkede değişmiyor, maalesef..
Çünkü, çok agresif bir disiplin.
Yanlama, kaydırma, slayt atma..
Hepsi, tehlikenin birer boyutu.
Kayan bir aracı kim kontrol edebilir?
Yanlamanın santimini, kim ölçebilir?
Rallide ve pistte start almanın artık asgari bir şartı var;
Lisanslı bir eğitmenden eğitim alacaksın.
Sonra piste parkura geleceksin.
Bu, drifte de var mıdır? Sanmam..
Çünkü driftçi, çok kontrol ötesi bir kitle.
Adrenalini bardaktan değil, bidondan ister.
Bidon derken yanlış anlaşılmasın; adrenalinin dozajıdır kastım.
Yani, gözleri o kadar korlaşmasa..
Zaten drift yapmak için asfalta çıkamaz.
Ama driftin seyircisi de, yapıcısı da çok, her nedense.
Tehlikeyi mi çok seven bir milletiz, yoksa..
Şahin ve Doğan gibi tedavülden kalkıklarla dahi..
Drift yapıla geldiği, yani ulaşılabilir olmasından mı?
Ya drift yapılan alanlar?
Kapalı pistlerde (İstanbul, Körfez ve İzmir gibi) yapılanları hariç..
Anadolu?nun bir kaç şehrinde dahi derme çatma alanlarda..
Ve hatta, Ankara gibi bir metropolde..
Güvenliği sorgu götürür alanda yapılmaya kalkıldığında..
Faturası yüksek çıkar. Ankara, son örnektir.
Yanarım yanarım, çocuğa yanarım.
Yarışçı ve yetkililer yargılanır, sürünür, suçlanır, ceza alırlar..
O çocuğun orada olmasına göz yuman, görmeyen..
Parkurun her noktasını güvenlik gözü ile gözlemlemeyen..
Herkes, ama herkes, bu vebali boynunda taşır.
En baş vebal, elbette federasyonundur!
Demeyin hemen, ?münafık vurdu yine? diye.. Yalan mı?
Federasyon değil mi ki, ?her organizasyon bana tabidir? diyor..
Kartingte saçları zincire dolanan genç kızın da..
Ankara?da drifte ağır yaralanan çocuk ta..
Kamuya yansımayan diğer kazalar da..
Hepsi ama hepsi, federasyonun aymazlığındandır.
Sırf üç otuz para daha kasaya girsin diye..
Her yarışa, yarışçıya, organizatöre lisans veriyor mu? Veriyor..
Drift gibi en tehlikeli branşta eğitim şartı arıyor mu? Aramıyor..
Parkurun, güvenliğini dört dörtlük sınıyor mu? Sınamıyor..
?Yatır para? denmesi kolay, ama işi layıki ile yapmak zordur.
Hatırlayın Antalya?yı.. Bir ‘drag’ kazası..
Sonuç ölüm ve yine ortalık toz dumandı..
Ne zaman önce? Çok değil, belki 3-5 yıl..
Ne oldu? Yargı uzun sürdü, başta dönemin Federasyon başkanı..
Kulüp başkanı.. Organizasyon başı.. ortası.. sonu..
Silme ceza aldılar. Hepsini, aynı Başkan kurtardı.
Para cezaları ödendi, yoksa hepsi içeri alınıyorlardı.
Ama bir tazminat çıktı ki Federasyona, külliyen..
Ödendi mi? Sanmam. Para yok ki nasıl ödenecek.
Velhasıl, birinin yarası kabuk bağlamadan bir yenisi..
Antalya yerine Ankara..
Antalya sonrası, spor bir sponsor kaybetti.
Yağ firması, kan paraları ödeyerek uzak durmaya çalıştı.
Ardından spor defterini tümden kapadı.
Şimdikisi bir enerji içeceği firması.
Son aylarda sporun her branşında görünmekteydi.
Spora destek çıtasını yükseltmişti.
Adrenalin sporu ve adrenalin içeceği.
Ankara?da hat koptu.
Muhtemel, tez zamanda onlar da veda ederler.
İki gün önce, web site taramaları yaparken, olağan..
Dikkatimi çekmişti, şirketin kendi sitesindeki haber.
?Yanlama? etkinliğini ilk o zaman duydum, gördüm.
Aklımda kalmasının nedeni farklıydı..
Güvenlikli parkurdan, üstü kapalı tribünden bahsediliyordu.
Yağmurda ise şemsiyeler hazır olacaktı.
Seyirciye ?yeter ki sen gel? denmekteydi.
Şüphesiz, şirket te işin bu noktaya gelmesini hiç hesap etmemiştir.
Ne düşünmüştür, ne de arzu etmiştir.
Ama, kabak kendi başına da patlayacaktır, çünkü..
Kanunlarımız hala aynı kanunlar..
Tanımaz; otomobil sporu, yarışçısı, spor kazası vs..
Kim yazıyorsa listede, görevli, alır hepsini yargıya.
Bu kez de öyle olacak ve başta organizasyon, sonra kulüp..
Hatta federasyon başkanı.. Evet, yanlış okumadınız..
Metin Başkan?ın başı, tıpkı önceki Başkan gibi çok ağrıyacak.
Antalya?da yargılananlar arasındaydı, eski Başkan..
Ceza aldı, bedeller ödendi ve konu kapatılmaya çalışıldı.
Şimdi, aynısı şimdiki Başkanı da bekliyor olacaktır.
Çünkü, yarış iznini bizzat federasyon vermiştir..
Federasyonun bir kulübü düzenlemiştir.
Yukarıdan aşağıya sıralı halde çıkılacaktır, hâkim karşısına.
Ya, ailenin karşısına kim çıkacak?
O annenin karşısında kim hesap verebilecek?
Demeyin öyle, ?güvenli yerde dursaydı? diye..
O, bir çocuktu! Güvenlik nedir, ne kadar bilirdi?
O?nu orada tutmayacak ağabeyleri, amcaları olmalıydı.
Eğer ki işler doğru dürüst yapılsaydı, bu kaza yaşanmayacaktı.
Çocukları zapt edemeyecekseniz eğer..
İnsanlarına güvenli yarış seyrettiremeyecekseniz eğer..
Çağırmayın yarışlara..
Seyircisiz oynayın. Yanacaksa, kendi canınız yansın.
İnsanların, çocukların hayatı ile oynamayın.
Sporun da ayağına sıkmayın.
Yazık, hem de çok yazık..
Allah affetsin.
Editörün notu ; Yazıdaki bir hatayı, İstanbullu drift yöneticilerinden Murat Ergüç düzeltti. Antalya’daki kazanın drift değil bir drag yarışı olduğunu belitti. Uyardığı için Ergüç’e teşekkür eder, haberi düzeltir, okurlardan özür dilerim. Diğer taraftan, İstanbul’daki bir stat otoparkında yine bir drift gösterinde de kontrolden çıkan aracın üç seyirciyi yaraladığı haberi gözüme çarptı. Driftin kaderi Antalya ile olmasa da, İstanbul’daki gösteri ile yine de aynı. Ayrıca, drag olsun drift olsun, genelde otopark irisi alanlarda yapılmayı çalışılan iki disiplin de çok ayrık düşmüyor. | Diğer taraftan, yazıda, Ankara’daki çocuğun ağır yaralı ve ölmüş olabileceği haberini birkaç yerde ama çekince ile belirttik. Bu konuda çok sağlıklı bir bilgi şu an itibariyle de yok. Haber kaynaklarının bazılarında hayatını kaybettiği belirtiliyor, ancak resmi kaynaklardan bir açıklama henüz yapılmadı. Umarız, bu haberler yanlış çıkar ve ağır yaralanan çocuk hayata tutunur. | Aydın Hoşgör