Ücret, kural, takvim..

LOGO-AHOSGOR-250Önce ücretler, ardından kurallar ve sonunda takvim! Federasyon, herkesin merakla beklediği her üç açıklamayı da 7 Ocak itibariyle yapmış oldu. Başkan Serkan Yazıcı, Ocak ayının başlarında bu açıklamaları yapacaklarını ajandalara not olarak düşürmüştü. Bu anlamda, verdiği sözü tuttu. Kulüpler ve sporcular, şimdilerde kendilerince planlar yapıyorlar. Kim, hangi şampiyonayı kovalayacak, hangi kulüp yeni sezonda daha bir önde yer alacak? Cevabı eksik kalan, sadece gala gecesinin yeri ve tarihi.

Açıklamaları irdelemeye takvimden başlarsak eğer, bu taslakta en kazançlı organizatör, şüphe götürmez derecede İstanbul Park! Hem pist şampiyonası nerede ise İstanbul Park şampiyonası haline döndü ve hem de Serkan Başkan’ın seçim konuşmasında sıkça vurguladığı ‘festival’ kavramı ile tüm şampiyonaların son yarışları hepsi bir arada ve aynı tarihte ve yine İstanbul Park’ta koşulacak.

Kazananın olduğu yerde elbet bir kaybeden de olmalı. İzmir Park, bu anlamda yeni sezona kayıplarla girdi gibi görünüyor. Pist şampiyonasının geçtiğimiz yıl adeta sırtlayan İzmir Park, önderliği bu yıl İstanbul Park’a kaptırmış durumda. Ayrıca, karting şampiyonasının tamamen İzmir Park’a kapanmış olması da ciddi bir ayrıntı. İzmir Park, İstanbul’la mukayese götürmez elbet ama Körfez’den de geride bir pist değil.

İzmir’in takvim dışında kalması konusunda muhtelif senaryolar yapılıyor hiç kuşkusuz. İzmir Park işletmecisi Ümit Ülkü’nün son seçimde başkanlığa aday olması da bunlardan ilk akla geleni şüphesiz, ancak -bence- en düşük ihtimallisi. İzmir Park ile ilgili geçen  sezonun son aylarında çok konuşulan ‘kapatılma’ konusu belki daha öne çıkan bir etken, bana göre.. Bilmeyenler için dip not; İzmir Park’ın bulunduğu arazi İzmir İl Özel İdaresi’ne ait iken, hükümet tarafından il özel idarelerin envanterinde bulunan tüm taşınmazların belediye, hazine veya başkaca bir devlet kurumuna devredilmesine hükmeden kanundan sonra İzmir Park’ın mülkiyeti de iki-üç ay önce İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne geçmişti.

Burada, biraz politik pozisyonlar gereği, İzmir Büyük Şehir Belediyesi’nin pistin yerine toplu konut izni vereceği iddiası seslendirildi. Ve hatta, İzmir Park için Menderes taraflarında genişçe bir arazi üzerinde yeni bir pist için ilk adımların atıldığı da ifade ediliyordu. Belki, İzmir Park’ın işletmecisi olarak, Ülkü Motor Sporları Kulübü, federasyondan yarış talep etmemiş de olabilir. Bunu en iyi izah edecek kurumlar, federasyon ile işletmeci şirket.

Bu konuda son notum, geçtiğimiz hafta son İzmir ziyaretlerim sırasında edindiğim, İzmir Park işletmecisine belediye tarafından bir yıl zaman tanındığı ve işletmecinin de bu bir yılda atak yaparak pisteki hareketliliği arttırmak üzere planlar yapıldığı şeklindeydi. Tabii, pistin ulusal şampiyonalar dışında kalması bu planları da olumsuz etkilemiş olabilir.

Offroadda beklenen geri dönüşte, Andoff, bir sezon aradan sonra ve bir ayak yarışla yeniden ulusala kavuştu. 10 Şubat’taki genel kurulda başkanlık için yeniden aday olmayacağını söylese de, Andoff üyeleri Muharrem Başkan’larını ulusala yeniden kavuştukları 2016’da yine başlarında görmek isteyeceklerdir. Vezirof’un da ulusalını Marmaris’e taşıması, Marmaris Offroad Kulübü’nün hem işlerlik ve hem de tecrübe kazanması açısından Serkan Başkan’dan bir hemşerilik ayrıcılığı olarak görülebilir. Ulusal offroad ve trial toplamında, takvimin ofroaddaki tüm organizatör kulüpleri kucakladığı da söylenebilir.

Takvimden önce açıklanan yarışma kurallarının ralli ile ilgili olanlarında powerstage ve shakedown öne çıkan ayrıntılar. Her rallinin son etabının ekstra puan verecek olması, mücadeleyi son ana kadar canlı tutacak hiç kuşkusuz. Ama bu etap öncesinde devam eden her ekibin toplanması için gerekli süre (yarım saat), organizatörleri biraz zorlayıcı olabilir. Aynı şekilde taslak kurallara göre her rallide shakedown zorunluluğu hem kulüpler için ekstra maliyet ve hem de takımların test günü taleplerinin önünü kesebilir noktasında yine organizatör kulüpler için gelir kaybı demek. Bu anlamda kulüplerin federasyondan ince ayar beklentisi olacaktır.

Son bir söz de lisans ücretleri ile ilgili. Seçimde, her iki aday arasında da ciddi bir vaat konusuydu; sporcular ve kulüpler üzerindeki yük kaldırılacaktı. Serkan Başkan’ın ücretlerde iyileşme yapma sözü, şimdilik, sadece geçen yılki Tosfed sporcuları için ve bu sezon ulusal adapte olmaları yararına yapılmış olan bir indirim şeklinde oldu fakat diğer sporcular ve tüm kulüpler için koşullar geçtiğimiz sezon ile birebir aynı kaldı.

Ralli Dünyası’nın 200’ncü sayısında röportajı yayınlanan Parkur Racing patronu Kerem Üstünkaya, federasyondan bu konuda bir hamle beklemenin yersiz kalacağını, çünkü federasyonun da yaşamak için gelire ihtiyacı olduğunu, yaklaşık bir ay önce ön görmüştü.

Diğer taraftan, yine seçim söylemleri arasında öne çıkan ‘borçların ödenmesi’ konusunda da an itibariyle henüz bir adım atılmadığını belirtmek gerek. Sporun akil insanları hep, yeni yönetime süre tanınması gerektiğine işaret ediyorlar. Gözlemlediğim kadarıyla da sporun her kesiminden bu konuda ciddi bir destek var. Sonuç itibariyle, Serkan Başkan, bu krediyi yerine kullanırsa, neden olmasın; 2016 ve sonrası için, sporun ufku herkesin beklentisi doğrultusunda açılır. Aslında bu, herkesin ortak bir temennisi.

 

Son 70 haber

Yoruma kapalı

Arşiv

Go To Top