Yargının tokadı, ağırdır..
Otuz yıl oldu, yazıyorum..
Aynı konuda ve aynı sporda..
Turing?te iki..
Federasyonda dört..
Farklı yönetim geldi ve gitti..
Ben, ise hâlâ yazıyorum!
Yani, daha önce de yazdım;
Ben, ?hancı?yım..
Onlar ise hep, yolcu oldular!
Hepsinin ardından teneke çalındı.
Bunlarınki de farklı olmayacak!
Meslekteki 30, hayattaki 53 yılımda..
İki kez hâkim karşısına çıktım.
Birinde, telif ödedim, ki kumpasa getirilmiştim..
O zamanlar gençtim, herkesi dost bilirdim.
Hep verirdim, bir dia aldım, boğazıma takıldı.
Ödedim, içim kanasa da, yüreğim sızlasa da..
Ama vesile olanları Allah?a havale ettim.
Bir de, bir yarışta motosiklet kayarak..
Skoda?mın altına girdi.
Şükür ki hafif yaralanmalar oldu.
Dava, kamu olarak yürüdü.
Hep, ben gittim duruşmalara..
Yüreğim pir atarak, ama sonunda..
Hakim ?gelme artık?, dedi, dosyayı kapadı.
Bu ise, üçüncüsü oldu.
Dün, adresimize bir tebligat ulaştı.
Gönderen, Beykoz Sulh Hakimliği idi.
Şaşırdım; ama aklıma nedense hemen Tosfed geldi.
Beykoz sınırları içerisinde bulunduğundan olsa gerek!
Nitekim, haklı çıktım.
Başkan Metin Çeker, bizi yargıya şikayet etmiş.
Yeni internet kanununa göre ve en hızlı şekilde..
?Yazılara erişimi engellemek? için..
Ajansta, Satvet Çiftçi?nin yazdığı dört farklı yazı için..
?Federasyon oldu Bizans sarayı?..
?Herkes, şerefi için yaşar..?
?Hayırlı olsun?..
?Camiayı rezil etmeyin istifa edin?..
Hepsi eleştiri yazısı, hepsi dibine kadar doğru.
Eleştiri odağı hep Federasyon yönetimi..
Ve, sporumuzun B planı..
Hiç birinde hakaret yok, çamur at izi kalsın yok.
Belgeli ve bilgi dolu eleştiriler..
Ama dokundu birilerinin bir taraflarına..
Başkan ise kolay yolu seçti, ama şunu unuttu;
Türkiye?de yargı var, kanunlar var, hakimler var.
Erişimi durdurma hakkı getirildi ise, yeni kanunda..
Bu, her isteyenin istediğini durdurma hakkı değil.
İddian doğru ise, incelenir, karar verilir.
Kanunun bir farklı yanı, jet hızlı olması.
Ekim’in 9?unda başvurmuş, avukatı..
Aynı gün karar vermiş hakim bey..
Muhtemelen yazıların çıktılarını sundular delil olarak..
?Tosfed Başkanı olarak saygın bir kişiliğe ve göreve sahip olmak..?
Bu yüzden, böyle yazıp çizemezler, denilmiş.
Hakim, bakmış bir yazılara, bir de kanuna..
Talebin REDDİNE diye karar vermiş.
?Kanunun ilgili maddesindeki şartların oluşmadığı..?
?Haber ve yorum kapsamında olduğu anlaşılmakla..?
Yani neymiş; yazılanlar ?haber? ve ?yorum?..
Saygınlığa gölge değil, iddianız gibi..
Bizim anlatamadığımızı, bir kez de Hakim bey kaleme almış..
Ki, saygınlık öyle lafla olmaz, bilmelisiniz..
Bugün eğer size karşı bir saygınlık olmadığını düşünüyorsanız eğer..
Dönüp bir zahmet aynaya (yani ajansa) bakıverin.
Orada görürsünüz saygınlık derecenizi ve nedenlerini.
Bu, benim üçüncü yargı tecrübem oldu, ama bir farkla..
Önceki ikisinde haberliydim, hepsini takip ettim.
Bundan ise ancak karar tebliği ile haberdar oldum.
Hızlı hareket etmek istenirken, bu yönü de düşünmek gerek.
Velhasıl, Sul Ceza Hakimliği bir kez daha gösterdi ki..
Federasyon babalarının çiftliği değil.
O koltukta oturuyorsan eğer, eleştirilmek en doğal haktır!
Seni, Metin Çeker olarak değil, fakat Tosfed Başkanı olarak eleştiriyoruz..
Ve seni, özel hayatındaki tercihler için değil..
Özel hayatını bizzat sporun orta yerine koyduğun için tüm bu yazılar.
Mümtaz Başkan?ın sevgili eşi, Ann hanım hakkında..
Hiç benzer yazı okudunuz mu ajansta?
Zamanında, dergide Mümtaz Başkana çok yüklendik..
?Eşini, çocuklarını yarıştırma polemik konusu oluyor? diye..
Yalan mıydı, ki bu da dibine kadar doğruydu.
Yarıştırmayı kesti, bu eleştiriler de kesildi.
Elbet yönetimi sırasındaki diğer konular hala yargıda ama..
Ajansta eşine, ailesine yönelik bir yazı var mı onca yıldır?
Ama Metin Çeker, başkan olduğunda verdiği sözleri çok çabuk unuttu.
Son genel kurulda, daha oylama yapılmadan önce, en başta muhalefete..
?Banu hanımı sporun hiçbir tarafına karıştırmayacağına” dair..
Verdiği sözü, Satvet Çiftçi bir yazısında yineledi. Ne oldu da bu sözden caydı?
Federasyonun trilyonluk bütçeleri çok mu tatlı geldi?
Direkt yapamasa da, endirekt yollarla hep parmağını soktu bir yerden.
Banu Başeren hanımefendi, işinde çok saygın ve çok başarılı olabilir.
O?nun ve şirketi B plan?ın özel şirketlerle yapmış olduğu işlerle ilgili olarak..
Ajansta en ufak bir yazı, eleştiri konusu var mı? Yok..
Çünkü, başarısını işverenleri değerlendirir, bizi hiç ilgilendirmez.
Aynı Banu hanım, eğer bugün o koltukta Metin Çeker oturmuyor olsa..
Federasyona ölçeğinde yaptığı işleri yine kendisine verirler miydi?
Hiç sanmam.. Ki, Metin Çeker?in haricinde hiçbir başkandan iş alamadı..
Bunun adı nedir? ?Nufüs suistimali?.. Başkan?ın arkadaşı olmaktır..
İşte bu, sporun tam orta yerine çökmek demektir.
Bu durumda, bizlerin de eleştiri hakları doğar haliyle.
Bu suistimal nedeniyle, aldığı işler ve paralar nedeniyle..
Elbette başta Başkanı, sonra yengeyi eleştireceğiz.
Eğer, Yenge, özeli oluyorsa, çeker sporun içinden kenara..
Bulaştırmaz hiç bir işe.. Bak, o zaman yapılır mı eleştiriler?
Ama, bunu söylemesine, söz vermesine rağmen yapmadı.
Bu durumda akla şu geliyor;
Federasyonun üç otuz imkanları, peş keş çekiliyor.
İşte bu yüzden, Metin Çeker, Banu Başeren, Metin Yıldız, yargılanıyorlar.
Federasyonun imkânlarını abartarak çarçur ettikleri için.
Bunu sadece ben iddia etsem, yerin dibine sokulurum..
Ama bunu iddia eden muhalefet ve başta Satvet Çifti..
O da belgeli bilgili yazıyor, iddia ediyor, ses çıkaramıyorlar..
İtiraz dahi edemiyorlar, çünkü tüm iddiaları dosdoğru..
Bu kez yapabildikleri, ajansı hedef almak..
Güçlerinin, ajansı susturmaya yeteceğini düşündüler..
Yargıyı da bu işe alet etmeye kalktılar..
Aldılar ağızlarının payını, oturdular kıçlarının üstüne..
Oysa, yargıdan istedikleri sonucu almış olsalardı..
Gerine gerine orta yerde dolanacaklardı..
?Bakın ajansı da susturduk, biz haklıyız? diye..
Yandaşlar ve delegeler karşısında kendilerince güç kazanacaklardı.
Ama yargı, onların bu planlarını bozdu.
Yine de, sanmıyorum ki bundan ders alacaklar..
Alsalardı en baştan ve tüm bu işler daha palazlanmadan..
Yapılan uyarıları dikkate alır ve doğru yola girerlerdi.
Ama paranın sıcak yüzü tatlı geldi..
Ne kotarırsak kârdır mantığı ağır bastı.
Yiyin efendiler yiyin, ama bilin ki hesap günü çok yakın.
Sizin ajansa karşı sığındığınız yargı, asıl sizden hesap soracak..
Hem de çok yakında, işte o zaman hangi yüzle dolaşacaksınız?
Pek çok kez yazdım; Federasyon, babanızın çiftliği değil.
Orası, devlet kurumu ve o koltuk size emanet.
Devletten trilyonları alırken iyi idi de..
Hesabını verememek mi kötü?
Devlet, verdiklerinin hesabını sorguluyor şimdi.
Zehir zemberek raporlar yakında çıkacak.
Bugün en ateşli yandaşları dahi..
O raporlar yayınlandığında yüzlerine dahi bakmayacak.
Ben, sabırlı bir insanım. Sabrederim..
Otuz yılda beş yönetim değişti, ki bir çoğu giderken sitem etti.
Yazdıklarımızdan dolayı gittiklerini düşünerek bana, bize kızdılar..
Ama bilemedikleri, asıl yaptıkları usulsuzlüklerden dolayı gittiler.
Bugün Metin Çeker de yaptıkları yanlışlar nedeniyle aynı yolda..
Yine yazılarımda hep vurguladım; Metin Çeker?i severim diye..
İnsan olarak, sporcu olarak, dost olarak..
Ama yönetici olduğundan beri ve hatta..
Hırsına yenilip te Başkan koltuğuna oturduğundan bu yana..
Bu sevgi, dostluk ve saygıyı hep tek taraflı törpüledi.
Hem bir hiç uğruna.. Yengeye kanat gerdi, herkese sırtını döndü.
Bende de o eski sevgi ve saygıdan, dünden itibaren eser kalmadı.
Eğer ki Metin Çeker, sporun ?tek? aynasını bir hiç uğruna..
Paramparça etmeyi göze aldıysa, tek diyeceğim şu;
Allah?ın selameti üstüne ve yolu açık olsun.
Benim, artık Metin Çeker adında bir dostum, sevdiğim bir insan yok.
Hatta benim saygı duyduğum bir Başkan olarak ta artık yok!
Çünkü, medyasına sahip çıkmayan, aksine ayağına sıkan bir Başkan?ı..
En hafif tabirle, şiddetle kınıyorum.
Dün, tabligat elime ulaştığımda, hiç olmadığı kadar kızdım..
Hatta çok ağır bir yazı yazmayı dahi düşündüm.
Bu yüzden, o andan itibaren klavyeden uzak durdum..
Akşam, test bahanesiyle kendimi yollara attım.
Ama bu yapılanlara yanıt vermemek olmaz diye..
Bugün bunları paylaşıyorum.
Bilin ki, Metin abiniz, artık bildiğiniz gibi değil.
Dönüşü olmayan yolda hızla ilerliyor.
Ondan önce dipsiz kuyuya düşenler paçasına tutunmuş..
O?nun da düşmesini hızlandırıyorlar.
Ralli Ajansı özelinde ama medya genelinde diyorum ki..
Her kim, medyayı susturmaya çalışarak işini götürebileceğini düşünürse..
Hesabı çarşıdan döner. Dün olduğu gibi, bugün de, yarınlarda da..
Kalın sağlıcakla..