Ralli Dünyası Röportaj

Oniki ocak 1974 doğumlu. İlk, orta ve liseyi İzmir’de okudu ve Türk Koleji’nden mezun oldu. Üniversite için 1997’de gittiği Kanada’da 15 yıl kaldı. İşletme okurken, Kanada’da çalıştı ve bu arada evlendi. 2011’de yurda geri döndü, on yıl boyunca çeşitli özel sektörlerde çalıştı. Bundan yedi yıl önce çalışmayı bıraktı. BU sürede çok yakın bir arkadaşı ile yelken yarışlarına katıldı, yarışlarda yelkenlerin ayarlarını yapan ve dümencinin sağ kolu olarak bilinen tirimcilik yaptı. Ailenin tek çocuğu. On yıl önce eşinden ayrıldı. Bu yıl hayatını yitiren İzmirli rallici Necip İrde’nin ablasının oğlu. Çocukluğunda İstanbul’da otururken, dayısı Necip İrde  Hacettepe’de okumaktadır. 1976-1977 yıllarında Günaydın Rallisi’nin parkuru Ankara’dan İstanbul’a doğru geçilirken o yıl rallinin finişinde dayısı İstanbul’da kendilerinde kalırdı. Dayısı o yıllardaki ralli otomobili olan ‘turuncu Renault 12 TS’ ile geldiğinde, O’nunla Şişli’den Bebek sahiline giderlerdi. 1980’lerde İzmir’e gelirler. Dayısı vasıtası ile hem Ralli Dünyası Dergisi’nden ralliyi takip etmeyi, hem de dönemin önde gelen rallicilerini takip etmeyi öğrenir.

1990’larda dayısı ile birlikte yarışlara katılmak ister ve ilk kopilotu Süleyman Terzioğlu ile antrenmana gittiklerinde yanlarında giderdi. 19 Yaşında ehliyetini yeni almıştır, dayısı işi öğrenmesi için yanından ayırmaz. Sezon ortasında dayısının kopilotu ile yolları ayrılınca da kendisini sağ koltukta bulur. O yıl dayısına kopilotluk yapar. Ertesi yıl OMS kurulur ve takım pilotu olan dayısının yanına Enis Alpsoy oturur. Dayısı OMS’de yarıştığı zamanlarda serviste kendisine destek verir. Ertesi yıl dayısı kendisi takım kurarken yanında yer alır. Takımın ikinci pilotu olarak yol notlarının çıkarılmasına yardım eder, ama o sezon da istediği gibi bir aracın başına geçip yarışamadı. Spil’de dayısı ile beraber ama ayrı arabalarla tırmanmada öncü araç olarak çıktılar. Dayısı Necip İrde’nin ‘Türkiye’de büyük ve bu işe gönül veren insanların başında geldiğini’ söylerken, bunu da dayısı olmasından dolayı değil, yanında kopilotluk yaptığı zamanlardaki deneyimlerine dayanarak söyler; “dayım, hakikaten ralli pilotuydu. Ne pist, ne tırmanma pilotu, ralliciydi. İçi de öğrettikleri de rallici olmak yolundaydı. Türkiye’ye gelmiş geçmiş, sıkı gidebilen, hakkaniyetli, sporcu ahlakı olan, centilmenliği olan biriydi. Ki biz bunu 1993’de uluslararası Türkiye Rallisi’nde ulusal centilmenlik ödülü ile pekiştirdik.”

Bugün, Ege Asal Metal Motorsport’ta teknik konularda takım direktörü yardımcılığını yapmaktadır. 1990’larda yarışan bir sporcu olarak o yılları çok farklı değerlendirmektedir. O yıllar yarışanlar bugüne göre azdır, hele İzmir’de parmakla gösterilmekte iken bugün bunun gençler ve kadınlar arasında da arttığını gözlemlemektedir. Takımın 6 Palio ve 3 Escort’tan oluşan 9 arabalık araç filosunda yarışan kadın sporcuların dikkat çekici oranda olmasını ve onların hevesli olduklarını görmekten yana mutlu olduğunu söylemektedir. Sinerjik olarak yakaladıkları güzel ortamın mekanik ortamdaki sıkıntılarını gidermekte çalıştıklarını söylemektedir. Sezon ortasında takım direktörlüğünü üstlenen Celal Şakrak’ı 90’lı yıllarda dayısına yardım ettiği yıllardan tanıdığını ve çalışma tarzını yakinen bildiğini ve bu sezon takım arabalarının yolda kalmaması için emek sarf edeceklerini söyleyerek, önümüzdeki yıl hem takımın hem kendinin birkaç projesi olduğundan bahsetmekte ve ‘kısmetse olur’ demekle yetinmektedir. Bundan sonra içinde yarışmak isteği yüksektir ama parkurdaki şansını ‘ancak parkura teker bastığında göreceği’ görüşündedir. Önümüzdeki sene REŞ’nin ve TTŞ’nin birkaç ayağını kovalaya bileceğini düşünmektedir. | 2022

Yorum yaz

Arşiv

Kategoriler

Oturum aç