Başkanlığı bıraktı tırmanmaya başlayacak!

Mesut Bıyık, Ankara Otomobil Kulübü Başkanı olarak son röportajını geçen ay Ralli Dünyası Dergisi’ne verdi. Derginin 57’nci (seri 231) sayısında yayınlanan röportajı derginin özel izni ile ajanstaki bloğunda paylaşıyoruz.

Temmuz ortasında kulüpte başkanlığı bıraktım. Bunu sıkıntılardan dolayı değil, geçtiğimiz üç yıl boyunca kendi çapımca elimden gelen her şeyi yaptığımı düşünüyorum. Bu saatten sonra yapabileceğimiz organizasyonlarda ve diğer konularda hep tekrar olacak. Bu tekrarların ne bana ne de kulübe bir faydası olacağını düşünmüyorum. Bu arada hazır da kulüpte benden daha heyecanlı arkadaşların olduğunu görüyorum. Böyle bir şans da varken kulübün bensiz devam etmesini istiyorum.

-Üç yıl içerisinde istediklerini yapabildin mi? Bu üç yılda ANOK sence nereden nereye geldi?

Üç yıl boyunca istediklerimin yarıdan fazlasını yapamadım. Öncelikle, bu işlerin bu kadar kolay olmadığını teorik olarak yaşadım. ‘Nerden Nereye geldi?’ sorusuna yanıtla, biraz daha Ankara’yı toparlayabildiğimizi düşünüyorum. Bunun dışında bizden eski dönemden daha kaliteli yarışlar yaptım diyemem. Yapabildiğimiz iyi yarışlarımız da kötü yarışlarımız da oldu. Bunlar tamamen maddi imkanlara bağlı.

-Ankara’nın sporcusu neden artmıyor?

Bir ara yarışçı sayımız arttı. Sebebi, aynı heyecanı aynı standartlarda götürebilmek hem kişisel hem de kulüp olarak gerçekten çok zor.

-Bu üç yılda en çok ne ile uğraştın, seni en çok ne yordu?

Organizasyonlar ister istemez yoruyor ama işin doğasında bu var. İnsanlar da zaman zaman düşündüğümden fazla yordu. Kişisel olarak itiraf edebilirim ki, iyi niyetim zaman zaman suiistimal de edildi. Ama bunlar sadece bu işlerde yok, aynılarını zaman zaman ticarette de sosyal ilişkilerimde de yaşıyorum. Başka yerlerde görmedim de burada yaşadım diyemem.

-Kulübün yeni başkanı kim ve nasıl olacak?

Henüz genel kurul yapılmadı ama sanırım en kısa sürede yapılacak. Kulüp bünyesinde bu işe niyetlenen arkadaşlarımız da var. Tabii takdir üyelerin ama açık yüreklilikle şunu da söylüyorum ki, bizim kulüpte sportifi iyi bilmeyen bir tek ben vardım. Dolayısı ile kulübün bundan sonraki yarışları benim yaptığımdan daha iyi olur. Ben bilgili olarak değil, hevesimle bu işe başladım. Elimden geleni yaptım, çok ta şey öğrendim. Ama sonuçta benim sportif bilgim kulüpteki diğer arkadaşlardan daha az.

-Bu üç yıllık dönemde kulüp başkanlığın sürecinde seni hayal kırıklığına uğratan kişi veya olaylar oldu mu?

İster istemez oldu elbette. En zorlandığım konu, geçen sene Hitit Rallisi ilk defa beni maddi ve manevi her açıdan yordu. İnsanın bazen basireti bağlanıyor. Hitit’in ciddi bir desteği yoktu, belediyeden de iyi bir destek alamadım. Aslında yarışı yapmayabilirdim de ama gurur mu desem bilemiyorum, hırsıma yenik düştüm ve yarışı yaptım. Bir önceki yıl ki bunu herkesten de dinledim, bana göre de Türkiye’nin en iyi rallilerinden birini yaptık. Ertesi yıl her şeyi ile aynı olmasına karşın Türkiye’nin en kötü yarışlarından birini yaptık.

-Önceki yıl en iyi yarışı yapınca Hitit’i ulusala almak istediler ama vermediniz neden?

Öncelikle söylemek isterim ki ben bu yarışı Ankara’ya getirmeyi çok isterdim ama bunun başka handikapları vardı ve cesaret edemedim. Yarış, ben Başkan olmadan bir önceki sene Çorum’a taşınmıştı ve orada ilerlemek ben zaten Çorumlu olduğum için daha kolaydı. Kurguyu onun üzerine kurdum. Biz bir sene Çorum’da ulusal ralli yaptık ve Çorum’un ulusalı kaldıramayacağını yaşayarak gördük. Evet, Çorum’da iyi bir yarış yapılabiliyor ama Çorum’da ulusal standartlarda bir yarış yapmak gerçekten çok zor. Yapabilsen dahi sporcuyu mutlu etmek, görevliyi mutlu etmek, belediyi mutlu etmek ayrı ayrı ve çok zor.

-Mutlu etmekten kasıtı nedir?

Her şeyi daha düzgün ve kuralına uygun yapmak. Ulusalda nötralizasyonlarımız vardı, mahalli olarak yaptığımızda sıfır nötralizasyonla yaptık. Demek ki sistem mahallide daha rahat işliyor. Bu sadece şehir olarak değil aynı zamanda benim operasyonum için de geçerli. O yıl Anok olarak yarışta gözetmenden tüm görevlilere, sportif dışı görevlilere kadar işleyiş daha uygundu.

-Hitit Rallisi dışında tırmanma ve kros yaptınız.

İki tırmanma, ilk senemizde de bir tane klasik ralli yaptık, 23 Nisan’da Ayaş’ta..

-Niye bunu çeşitlendiremediniz?

Ben iki dalda yürüdüm, Anok dışında bir de şirketimin üzerinden ve festival modunda yenilikler yapmaya çalıştım. Bir taraftan da onlar yürüdü. Orada da burada da istediğim sayıda organizasyon yapamadım. Bunlar birbirine bağlı değil ama benim zamanımı alan işler ve sezonda yapılacak işler ve yarışlar belli.

-Üç yıllık birikimin var ve bugün bıraktın. Kulübün yeni bir yönetimi olacak, sen ne yapacaksın?

ANOK’ta üye olarak kalacağım. Ankara Klasik Otomobil Kulübü’nde yönetim kurulundayım. Bunların haricinde yapacak yeni projelerim var. Yönetimsel anlamda her şeyi bir tarafa koyacak olursak, 2020’de kesinlikle ben de direksiyon başına geçmek istiyorum. Bu işlere bu kadar girdikten sonra onu da tatmam gerektiğini düşünüyorum. Bugün organizatör kulüp yönetimi anlamında çok şey biliyorum ama bir o kadar da yarışmak anlamında bir şey bilmiyorum. Şu anda gözüme en uygun gelen Türkiye Tırmanma Şampiyonası. 2020 yılında şampiyona kovalayacağım. Hep hayalimdi Toyota Celica GT Four ile yarışmak ama GT Four bir otomobil bulamadım, 1.6 otomobil üzerinden turbolayarak K4’de yine Celica ile yarışacağım. Kupa almak dışında geçmişimde hep bir Celica ile bir sezon yarışma hevesim var. Kupa sonuçta sportif bir şey, mekanik bir spor kalabilirim de. Elbette sponsorlarım olacak, iddiam da olacak.

-K4 başlamak için zor bir şeçim değil mi?

Zor ama sonuçta hamama giren terler. Bir sene kesin yarışacağım. Gözüme kestirdiğim branş tırmanma.

-Klasik kulüp yöneticisi olduğun kulüpte ne gibi planların var?

Benim oraya katabileceğim en büyük artı organizasyon tecrübem. Çok iyi bir kulüp başkanımız, çok iyi bir yönetim kurulumuz var. Onlara değer katmaya çalışacağım. Yeşerdiğinde göreceksiniz, Ankara’da güzel oluşumlar var. Ben onlara rehberlik yapıyorum, malum Ankara bir türlü dirft’leyemedi. Biz de Anok olarak çok istedik ama yapamadık. Belki yeni bir platformda bunu yapabiliriz. Ben Anok’ta iken şunu gördüm. Anok güzel bir ralli kulübü, iyi bir geçmişi var. Anok dediğinde herkes ralli arıyor. Kulübü diğer branşlara sokmak çok hoş olmuyor. Bu konuda haklı haksız çok ta eleştiri alıyor. Sonuçta geçmişine bakıldığında biraz drag vardı ama hep ralliydi. Ben başkan iken ralli, karting, drag, drift diye ayırmadım. Kaldı ki ANOK olarak bir sene ulusal karting şampiyonası yarışı yapmak için müracaat ta ettim. Bulduğumuz yerin doğru olmadığı tespit edildi ve yapamadık.

-Üç yıllık başkanlıktan sonra gidiyorsun. Bu süreçten dolayı mutlu musun, yoksa pişmanlık var mı?

Bunu ilk defa söylüyorum, kulübe başkan olduktan sonra inanılmaz dost edindim ama çok ta düşman edindim, iş hayatımda olmadığı kadar fakat hepsine hakkımı helal ediyorum. Çok şey öğrendim, çünkü bilmeden başladım sıfır bilgi ile başladığım için herkesin bildiği ama benim bilmediğim her şey bana yeniydi. Dolayısı ile her şeyi öğrendim. Bu kadar çok öğrendikten sonra, mezun olduktan sonra ne yapacaksın? Tabii ki mezuniyetin devamı gelecek.

-Kulüp başkanlığından sonra direksiyona geçme kararı zor olmadı mı?

Bizde ki kulüp başkanlığı belediye başkanlığı gibi değil. Elbette yarışçılık başkanlığa göre daha hafif ama yarışçılık ta ayrı bir tecrübe.  Ben otomobil sporlarını hem bir heves hem de kariyer olarak gördüm. Kariyerime baktığım zaman en büyük eksikliği olarak direksiyon başına geçmediğimi gördüm.

-Üç yıllık kulüp başkanlığı sana neler kattı?

Anok sayesinde çok güzel insanlar ile tanıştım. Belki de Anok başkanı olmanın bana verdiği cesaretle normal şartlarda tanışmayı dahi düşünmediğim insanlara daha rahat gittim. Ben de elimden geldiğince bu insanlarla istediğim standartlarda etkinlikler yaparak kulübümü yukarılara taşımaya çalıştım. Bunda ama başarılı oldum veya olamadım bu da işin başka bir tarafı. Çok iyi planlarım vardı ama kulüpçülük defterinde yazıldığıyla imkanlar dahilinde yapabildiklerimiz arasında çok fark var. Defterde yazan çok farklı bir şey, gerçekte yapabildiklerimiz ise çok farklı. Bunu iyi veya kötü anlamında söylemiyorum ama çok farklı. Ben de elimden gelen her şeyi yaptım ama organizasyon odaklı bir kulüp başkanlığı yapabildim.

-Başkanlığı bıraktığın için mesut musun?

Hep Mesut’tum olmaya da devam ediyorum! Heyecanlıyım, Anok’un benden sonra yapacakları organizasyonların takipçisiyim. Yarışçısı olacağım, her şeyden önce destekçisiyim. Benim için Anok’un yeri çok farklı, mezun olunan okul diye düşünüyorum.

-Mezun olduysan eğer, sence diploma puanın ne?

Başarı puanı için gerçekçi olmak gerekiyor.  5’lik puan sistemine göre, bence, 1-2 değil ama 4-5’te değil. Yapabildiklerimin karşılığı bence 3’lük! (Ralli Dünyası Dergisi’nin 231. Sayısından alınmıştır)

 

 

Yorum yaz

Giriş