Mali genel kurulun ardından

Pazar günü, biz ‘pistte’ iken..

Ankara’da ‘kurul’ vardı.

2017-2018 dönemi..

Çeyrek yüz milyonluk bütçe ibra edildi.

Sporun en yüksek harcama dönemidir bu.

İstanbul Park’ta, duayen bir isim ile..

Ayak üstü sohbet ederken..

Eski yılları yad ettik..

Dönemin cılız bütçelerinden dem vurduk.

2018 ise tavanların delindiği yıl oldu.

Kurulda onaylanan taslak bütçeler bile..

2018’in yanında cüce kaldılar.

Yaşayıp göreceğiz, nasip olursa.

Dışardan bakıldığında bu bütçe ile..

Sporun evrim geçirdiği düşünülebilir.

Oysa gerçekle çok alakası yok.

Elde sadece bir WRC var..

O da bir rüzgardı ve geldi geçti.

Artısı eksisi daha uzun yıllar yapılacaktır.

Belki şimdi, belki yakın gelecekte.

Devlet ağır işleyen bir mekanizma.

Hala, sporumuzun son on yılı neşter altında.

Davalar bitti, cezalar kesildi, ödendi, ama bitmedi.

Bu yılların irdelemesinin de yıllar sonra olması pek mümkün..

Dünkü genel kurulu canlı takip etmedik.

Malum, yarış vardı ve şampiyonlar belirlenecekti.

Ama kulağımız Ankara’ya da kesilmedi değil.

Yansımaları sıcağı sıcağına yorumlamak için henüz erken.

Fakat bir iki satır da şimdiden çiziktirmek pekala mümkün.

Mesela, delegasyonun zayıflığı ilk dikkat çekici konu oldu.

200 delege vardı kesin listede..

Salonda 103 delege rakamı vardı web’deki haberlerde..

200’e karşı 103.. Nerdeyse yarı yarıya..

Sordum, soruşturdum, kimler yoktu diye..

İstanbul ve İzmir’den iki ciddi kayıp var..

Öncesinde bir duyum almıştım, ama..

Ajansta haberlere yansıtamadan hafta bitti, kurul geçti.

Bazı kulüplerin katılmayacaklarına dair bir duyumdu bu.

Salonda olmayan kulüpleri töhmet altına sokmak istemem fakat..

Bu kadar eksik katılım da hayırlara vesile olsun, ne diyeyim.

Aslında, kurulun rutin bir prosedür olacağı işaretleri açıktı.

İbra edilecek ve devran yürüyecekti.

Yine de farklı ses tonları çıkacak mı diye de merak etmiştim..

Aslında çıktı ama kurulda değil!

Bir gece önce ilginç bir toplantı yapıldı Ankara’da.

Başkan’ın daveti ile sadece kulüp başkanlarının katıldığı bir toplantı.

Pazar günü el kaldıracak delegasyonun pek çoğunun yer almadığı..

Sanırım işin tartışma boyutu bu gece yaşandı.

Aldığım ilk bilgilerde, bu gece tartışmanın odak noktasında..

Başkan ile Ahmet Ünlü karşı karşıya geldiler.

Hatta tartışmaları otelin lobisinden dahi duyuldu.

Ahmet Ünlü, İstanbul Park Spor Kulübü Başkanı..

Aynı zamanda Intercity Yönetim Kurulu’nun başkanı Ali Vurak Ak’ın sağ kolu.

Ali Vurak Ak’ın medyada çıkan son video röportajından sonra..

Federasyon deklerasyon yayınladı.

Ajans ve dergi olarak federal medya safhında yer almadığımızdan..

Bu deklerasyonu ancak internetten okuduk.

İçeriğin ajansta olmama nedeni bize resmi ulaşmamış bir belge olmamasından.

Ulaşsaydı ajansta nasıl yer alırdı diye afaki sözlere gerek yok.

Bu deklerasyon üzerine Başkan ile Ahmet Ünlü söz fırtınası yaşadılar.

Patronun çıkışlarının faturasının kulübe kesmesine itiraz etti, Ahmet.

Her kulübe eşit mesafede olması gerektiğini hatırlattı.

Ve, diğer organizatör kulüplere sezon boyunca ödenen desteğin..

Neden kendilerine yansıtılmadığını sordu.

O gece tüm başkanların huzurunda bu soruyu sorduktan sonra..

Ahmet’in aldığı cevap şaşırtıcı oldu;

“Sizin ihtiyacınız mı var?”

Yaklaşım farkı çok açık.

Biri elma diyor, diğeri armut.

Neden bu kadar kulübüne ve Ahmet Ünlü’ye yükleniyor, Başkan?

Hısım mı görüyor kulübü, başkanını ve patronunu?

Ahmet Ünlü, offroad kulüpleri arasında ağırlığı olan bir isim.

Federal yapıda ise offroad delegasyonu ezici çoğunlukta..

Bilmediğimiz bir endişe olabilir mi?

Velhasıl, o geceyi kendi gözlerimle ve kulaklarımla kaydetmek isterdim.

Tabii ki mümkün ötesi bir durum bu.

Zira sadece başkanlar davet edilmiş toplantıya ki öyle bir sıfatım yok.

Bizi kurul salonunda görmemek te az çok rahatlatmıştır şüphesiz.

Önceki kurul toplantısına da katılmamıştık, bu mali kurula da..

Sporun tarihine resmi belgeler yeterli diye öngördüm.

Ama bir gece önceki toplantının çok daha dikkat çekici olduğu kesin.

Teyit ettiremediğim bazı satırlarım olacak not olarak..

Zaten haber olarak değerlendiremediğim için buraya taşıyorum.

Duyum, öngörü ve paylaşım amaçlı sadece..

Başkan’ın iki sözüne takıldım, eğer gerçekten bunları sarf ettiyse..

“Bugün buradayım, yarın olmayabilirim”, bunların ilki..

Bir de şu var ki birbirleri ile örtüşüyor;

“Gidersem bir daha geri dönmem.”

Altını önemle çiziyorum bu satırları bizzat duymadım ama..

En az üç kaynaktan doğrulattım yine de belirtiyorum.

Bu sözler ne anlama geliyor diye yorumlamaya çalışırken..

Kulislerde bir süredir bahsi geçen konuyla bağdaştırdım.

Başkan’ın beldesinde veya şehrinde belediye başkan adayı olacağı ve..

Kanun gereği Federasyon başkanlığını bırakmak zorunda kalacağı..

Bu sözlerin ilkini buna yordum.

Eğer ki bu gerçekleşirse sporun dümeni kime geçecek?

Birçok kaynaktan teyitli senaryoya göre;

Başkan görevini yardımcısına devredecek.

Belediye seçimleri Mart ayında..

Başkan görevi sene sonu veya yılın ilk ayı bıraksa..

Seçimde aday olacağı başkanlığa seçilemezse eğer..

Federasyona geri dönerek, olağanüstü kurultay ile..

Yeniden başkanlığı üstlenecek.

Sarf ettiği ikinci söz, bu anlamda değerli oluyor.

Bunların hepsi kulis yorumları, hiçbiri gerçek olmayabilir ama..

Bizde bir söz var; “ateş olmayan yerden..” diye başlar.

Göz ardı edilip sırt dönülecek bir senaryo olarak da gelmedi bana.

Hele ki kurulda bu sözleri gerçekten sarf ettiyse eğer..

Bekleyip hep birlikte göreceğiz.

Şu sıra Başkan’ın yelkenleri rüzgar yüklü..

Bu rüzgarın kendisini nereye sürükleyeceği hiç belli olmaz.

Bakarsınız beldesinde belki de şehrinde bir üst makama gelir.

Bize de Allah yolunu açık etsin demekten başka söz düşmez.

Sporumuza dönecek olursak, gelecek düşündürücü.

Kiminle konuyu konuşsam, bir kimse de farklı demedi.

WRC geldi geçti de ne bıraktı bize?

Sporun sorunları hala orta yerde katmerli..

Sporcu ayak çekti parkurlardan.

Devletin devası desteğine rağmen federal yapının bütçesi..

Hala lisanslar üzerine kurgulu.

Kendi raporlarında belirtmişler.

Sponsorluk beklenenin çok altında..

Sporcu, gözetmen rakamları düşüşte..

Altyapı deseniz, çakılan bir çivi bile yok..

Bırakın yeni bir pisti bir kros parkuru dahi yok.

Eskişehir kulübünün Kaynarca’da gerçekleştirdiği..

Ülkemizdeki çoklu kalkışa uygun tek rallikros parkuru var ama..

Final yarışı için adres, Yarımca pisti!

Asfalt toprak karışımı bir dizayn olacağı konuşuluyor.

Kaynarca niye tercih edilmedi diye sorguladım biraz..

Tuvaletinin bile olmadığı gibi çerez bir sebep buldum.

Ki, zamanımızda seyyar tuvaletler bir sürü, üç paraya kuruyorlar hemen.

Şurası bir gerçek ki, federasyon için öncelikli tek branş ‘ralli’..

Diğerleri ondan sonra geliyor.

Bir süredir polemikten uzak durma gayretindeyim.

Fakat sporun gidişatı kenardan izlemeye gönül vermiyor.

Benimkisi tecrübe ile ön görebildiklerim.

Biraz da ajansa ulaşan bilgiler..

Mesela, son duyuma göre..

Bugün yarın bir kaç fırtına daha kopabilir.

Neme lazım, hazırlıklı olmak gerek.

Kalın sağlıcakla. Hayırlı haftalar dileği ile..

26 Kasım 2018 : 11.11

Son 70 haber

Yoruma kapalı

Go To Top