Soyadı değişikliği..
Bence, Fatih?in ilk işi..
Mahkemeye başvurmak olmalı.
Sonra da, aldığı kararı götürüp..
Nüfus müdürlüğüne kaydettirmeli.
Bir insanın ?soyadı?..
Bu kadar mı kaderidir?
Bir değil, iki değil..
Sayısı nicedir?
Ege?yi 3 bitir..
Eskişehir?i kazan..
Sonra saydır ki saydır..
Bursa, İstanbul, Boğaziçi..
Üçte üç! Ama, ekside üç!
Evet, bu bir mekanik spor..
Nerede, ne zaman, nereden..
Patlak vereceği hiç belli olmaz.
Olmadık yerde, olmadık zamanda..
Kalıverirsin, üç kuruşluk bir nedenden dolayı.
Ama bu, çok beklenti dışı bir durum.
İlkinde, soyadı ile çağrışık başlık atılır..
Hadi, ikincisinde, ters yüz eder..
Yine içinden ?soyadı? geçen başlık kullanabilirsin..
Ama üst üste üçüncü başlık için, soyadı çalışmaz!.
Başlık, bu kez, soyadsız olmalı.. Ama yine de..
Bahtının ne kadar kara olduğunu anlatmalı.
Var mı aklınızda bir serpinti? Paylaşım lütfen..
Bursa, moralleri bozdu, kendinde ve takımda..
İstanbul, tam bir düş kırıklığı oldu.
Boğaziçi, boğazına takıldı kaldı.
Sebep? Yine, motor..
?Yine?, çünkü bir önceki de (Bursa) motordu.
Araya, süspansiyon girdi (İstanbul)..
Ki, Bursa?daki motor ?sıfır? ambalajdı.
Boğaziçi?ndeki motor da ?sıfır?dı, ama ?made in İstanbul?..
Bir paralellik kurdum..
İstanbul?da, testte ?sorun? yaşadı.. köpeğe çarptı..
O yarışta süspansiyon kırdı.
Boğaziçi?nde, yine ?testte? lastik patlattı..
Yarışta motordan kaldı!
Bu kadar kısmetsizlik, söz ötesi.
Boğaziçi ile Fatih, bence, şampiyonaya havlu attı.
Beşte üç ?sıfır? çekince insan, istemese de masadan kalkar..
Oysa, Boğaziçi sonrası iple çekiliyordu takımda.
Hesaplar, Sliven üzerine kurguluydu.
Fatih, Boğaziçi?nde 1.4?lük puanları yazdıracak..
Ardından Eylül başı Sliven?e gidilecekti.
Fatih, ?asfalt? severdi.
Sliven, biçilmiş kaftan olacaktı.
Bulgar yarışları, takım için de yurt içinden farksızdı.
Müşteriye kiralanan araçlar için sıkça gidilirdi.
Ki, Fatih son anda listeden düşse de, takım Sliven?e yine gidiyor.
Biri Bulgar, ikisi yerli, üç müşteri için araçlar yine sınırı geçecek.
Fatih te olsaydı, ballı kaymak olacaktı, Sliven bu kez.
Olmadı, hesaplar şaştı.
Motor, bir kez daha su koyverdi.
Takım şaşkın, Fatih şokta, ama en çok ta..
Patron Cem?i afakanlar basmış durumda.
Bu kadar mı ters gider işler?
Hep ver, hep ver, ama hep ters gitsin bir şeyler..
Yolunda gitmeyenlerin vardır bir hesabı bakiyesi..
Elbet, uygun bir üslupla bu da görülür.
Ama takım işi bu, kol kırılacak, yen içerde kalacak..
Sonuç; Fatih, bu sezon şampiyona podyumundan çok uzak düştü.
Muhtemel, Sliven?e gidilmeyeceği gibi..
Kocaeli ve Hitit?te de göremeyeceğiz, gözü Kara Fatih?i..
Yani, bence, sezon defteri Boğaziçi?nde kapandı.
Şimdi, patron Cem, takım defterini gözden geçiriyor.
Bir yerlerde bir usül, bir hesap hatası varsa bulacak..
Ve sezonun hesabını tümden görecek.
Fatih, geçtiğimiz sezon 2?nci bitirince, bu yıl ümitlenmişti.
Kariyerine bir şampiyonluk katmak..
Her sporcu gibi O?nun da en büyük rüyasıydı.
O rüya, şimdi, bir başka bahara kaldı.
Gerçek, gerçekten çok Kara oldu, bu yıl.
Ne demeli, geçmiş olsun.
Fatih?e de, ekibe de, Cem?e de..
Kalan sağlar ile, sezona devam!