İstanbul, siyasete mi kurban?
İstanbul?un, İstanbul Rallisi?ni yapmaması..
Yapamaması, hayli gürültü kopardı.
İsok?u eleştirenler çokça..
Hak verenler ise onlara göre daha azca..
Herkes, bu yaşananlara kendi gözlüğünden bakıyor..
Farklı farklı yorumluyor.
Yine herkes, kendince haklı.
Haksız olan ise..
Kusura bakmayın ama, bence Federasyon!
Neden derseniz; şunu sorarım önce;
Takvimi, yarışları, organizatör kulüpleri belirleyen kim?
Bu yarışları verirken hangi kıstaslar göz önüne alınıyor?
Yıllardır ASN müşahit raporlarını kim kıstas alıyor?
Küme düşen var mı? Üst lige çıkan var mı?
?El mahkum? durumları ise eğer ölçümüz, sonuç budur.
İsok?u ve yönetimini yermek değil öncelikli niyetim.
Yöneticilerinin çabaları, kişisel destekleri ortada, inkâr götürmez.
Ama yarışa üç-beş gün kala, eğer ?bir kulüp? yarış yapamıyorsa..
Burada, bahse konu ettiğim sadece İsok ta değil..
Takvimde rol alan tüm kulüpler için geçerli bu..
Üç beş gün kala, iki üç hafta kala yarış iptal – tehir edilmez, edilmemeli..
Hani ?asgari? müddetler kaidesi?
45 Gün öncesi çekilen ?kırmızı çizgi?yi kim sildi?
Olayın sadece organizatör veya otorite cephesi yok.
Bir de yarışçı-garaj açısından bakılmalı değil mi?
?Yarış yapılacak mı acaba?? diye kahve falı mı açmalılar?
Bazen, yarışa sayılı saatle kala zor yetişiyor araçlar..
Yarışa konsantrasyon olmak, birkaç saatlik bir iş değil.
Şampiyona, grup veya sınıf puanları yapanlar ne durumdalar?
Kimse bunları düşünüyor mu?
Eğer ki İsok gibi, sporun ?abi? kulübü bile bu hale gemişse..
Bırakın her şeyi, toplanın bir araya, düşünün..
Çalıştay, konferans veya adı her ne ise; fikirlerinizi masaya yatırın.
Nasıl kurtulacak bu spor?
Bu tür ?nükseden? sorunlara çare var mı?
Ama geçici değil, kesin tedaviye ihtiyaç var..
Bir İstanbullu olarak, İsok?un üye listesinde hâlâ adı olan biri olarak..
Düşülen bu durumdan hicap duyuyorum.
Ama içimi en çok acıtan nedir biliyor musunuz?
İstanbul?un yarışını, İstanbul kulübü yerine, Anadolu kulüpleri yapacak..
Ayıp mı, çaresizlik mi, basiretsizlik mi, hinlik mi, artık ne ise..
Olacak iş mi? İstanbul, bu kadar aciz duruma düşürülmeli miydi?
Federasyonun bu kararını ben ?farklı? yorumluyorum..
Sanki ?göz dağı? vermek, sanki ?hesap kesmek? gibi..
?Sen yapmazsan, ben yaptırtırım?.. ?Sana ihtiyaç yok? gibi..
Niye? ?Son gece geri çekilen desteğin? faturası mı bu?
Yine yanlış anlaşılmaması için altını çizerek belirtiyorum;
Bence, burada federasyonun iki kritik hatası var.
Bir; son gün-haftaya kalmadan, bu yarışın yapılamayacağını tespit etmeliydi..
Ve, 45 gün önce bunu kamuoyu ile paylaşmalıydı.
Yine, 1,5 ay önce demeliydi ki Federasyon,
?Şampiyonaya bir gölge düşmemesi için..
Bu yarışı vaktinde ama ben düzenleyeceğim!?.
Kimse, federasyonun yarış organize etmesine itirazı olur muydu?
Üstelik, Boğaziçi?ni de federasyon yapmıyor mu?
Takvimde bir yarış fazla yapmış, çok mu?
Ayrıca, federasyon yarışları kimlerle düzenliyor?
Bursa, Kocaeli, Eskişehir kadroları ile değil mi?
E, o halde niye kendi üstüne almadı bu yarışı da?
Bir de ekleme yapardı üstüne, İsok?a hitaben;
?Madem bu yıl yapmadın, bir yıl, iki yıl ulusal yarış yok sana? diye..
Kim itiraz ederdi? Sesini yükseltebilirdi?
Ama bugünkü tabloya ben itiraz ediyorum!
Bir İstanbullu olarak. Kulübün, hâlâ kayıtlı bir üyesi olarak.
Federasyon, kendi üstlenmeyip, üç kulübe devretmekle..
Bence, İsok?a dehşet bir gol atmıştır, var mı ötesi?
Kulübün seneye ulusal yarış isteme hakkı olabilir mi?
Olursa da federasyon bu isteklerini geri çevirme hakkına sahip olmaz mı?
Federasyonun, bu kararıyla dibine kadar ?siyaset? yaptığı o kadar kesin ki..
Mesela; yarışı üç kulübün yapacağını siz ajansta okuduğunuz dakikalarda..
Üç kulübün en etkili isimleri bile böyle bir görev paylaşımından bi haberdiler!
Ve asıl can alıcı soru şu;
Üç kulübe devredilen bu görev, neden bir başka kulübe de sorulmadı?
Mesela, Ege Otomobil Sporları Kulübü?na ?yapar mısınız?? diye soran oldu mu?
Ki, bu kulüp, ta İzmir?den kalkıp, İstanbul?un bir başka kulübünün yapmadığı..
Karting yarışını, bütçesine ?zarar yazmak? adına İzmit?te geldi ve yaptı.
E, kartingi veriyorsun da, ralliyi neden sormuyorsun?
Aynı kulüp Ege Rallisi?ni yıllardır başarıyla organize etmiyor mu?
Yıllardır, en yüksek puanları almıyor mu? Bu ayrımcılık niye?
Bir de, Federasyonun açıklamasında yer alan;
?Üç kulübün isteği üzerine..? cümlesi küllüyen hikâye!
Birkaç satır yukarıda yazdım; üç kulübün bundan haberi dahi yoktu.
Sonradan aldılar bu daveti, Metin Başkan?larından.
?Hayır? diyecek halleri olmadığı gibi..
Zaten Tosfed de yapsa yine onlar görev alacaklardı.
Kısaca, bu kargaşada en büyük hata, bence, federasyonun.
Zaten bu bir zincir boşalmasıdır; bir halka koparsa arkası gelir.
45 Gün önce bir müdehale ile, Federasyon aslında rüştünü ispat edebilirdi.
Spora sahip çıktığını cümle aleme gösterebilirdi.
Bu yazıyı kafamda kurgularken, üstüne bir de otokros faciası geldi.
Ama, yazı uzadı, o da yarına..
Kalın sağlıcakla..