Yağız olmak veya olmamak?..
Sürprizlerle dolu Boğaziçi Ralli’miz bitti.
Çok sevdiğim Beyza&Azmi Avcıoğlu çiftinin mürüvvetleri de birinci oldu.
2003’te tanışıp, yükselişini heyecanla izlediğim Orhan Avcıoğlu, en mutlu günü olmalı bu gün…
Başarı büyük. Kuyruğa girip, ben de kutluyorum!..
Hem anne-babayı, hem de Orhan‘ı.
Ve ileriyi gören Serdar’ı…
Gelelim bizim Yağız Avcı’ya…
Sporculuğuna ve kişiliğine şapka çıkardığım..
1998 Euro Rally Cup Şampiyonumuz Nejat Avcı’nın oğluna.
Yağız’ın yerinde olsa, binlerce gencimiz altına spor bir otomobil çeker..
Asfalt süspansiyon taktırır, İstanbul caddelerinde bağımsızca gazlardı…
Çoğu gencimiz, lisanslı sporcu olup, disiplinle antrenman yapıp..
Bir kurallar manzumesi olan ralli sporu ile uğraşmayı istemez…
Yağız, büyük bir soğukkanlılık ve kararlılıkla sporunu legal olarak sürdürüyor.
Hem de hiç taviz vermeden.
Boğaziçi’nde bir talihsizlik yaşamasa, bu gün şampiyona lideriydi, açık ara…
O’nunla gururluyuz.
Bunları niye yazıyorum biliyor musunuz?..
‘Sosyal medya’ denen olgu için…
Bir tarafta, belli şart ve kurallara bağlı iş yapan bir medya var. Yağız gibi.
Diğer tarafta, hiç bir sorumluluk taşımaya, etik kurallardan habersiz, bir Sosyal Medya var…
Sokakta gazlayan tuningciler gibi.
Akıllarına her eseni yapıyorlar…
Çoğunluk da, bu ”Kontrolsüz Güce” itibar edip kanıyor?..
Kim yazmış? Yazanın konu hakkında tecrübesi ne? Alt yapısı var mı?
Merdivenleri sırayla çıkmış mı? Bu kıstaslara bakan bile yok?..
Sadece… “Bilmem kim şöyle yazmış”, deniyor… Analiz edilmeden.
Ne kıymeti var ki?..
Yazımı bağlayacak olursam…
Bu gün Yağız’ı, Orhan’ı, Uğur’u, Fatih’i, Murat’ı, alkışlıyorsak..
Sebebi legal sporcu olmalarıdır…
Yâni, ”Kontrollü Güç” olmalarıdır.
Diğerleri ise ”Kontrolsüz Güç” konumuna gelmiş durumdalar…
Ve bu Kontrolsüz Güç, artık güç olmaktan çıkmış..
”Kontrolsüz Tehlike” konumuna gelmiştir.
Benden söylemesi…
Gerisi size kalmış…
