Özcan Bilgekay; ?Orkestrada virtüöz iken, şef?liğe yükseldi?
Özcan Bilgekay, Ege Otomobil Sporları Kulübü?nün delegesi olarak katıldığı federasyonun 4 Temmuz?daki Olağanüstü Genel Kurulu?nun en renkli simalarından biriydi. Özellikle, divan seçiminden önce politik sözlerle ortamın gerildiği anlarda yaptığı karşı çıkışlarla dikkat çeken Özcan Bilgekay, genel kurul öncesini, seçimi ve sonrasını Ralli Ajansı izleyicileri için yorumladı.
*****
?Federasyondan beklenen neydi? Yürümeyen bir sistem mi, yoksa yapılamayan bir branş mı vardı, da apar topar imzalar toplandı? Ben, hiç bir kulüpten ya da sporcudan, ?yarış yapamaz hale geldik?, ya da ?spor yapamaz duruma? geldik lafını duymadım.
Olayın enteresan tarafı, o dönemde muhalif olmamıza rağmen bu yönetime şans verilmesi gerektiğini düşündüğümüz halde, o yönetime oy vermiş ve 6 aylık dönemde daha yarış bile yapmadan imza toplayan kulüplerin bu şansı vermemiş olması.
Herhalde şikayetleri, yönetimde olmasını istedikleri kişinin orada olmamasıdır ki, bu durum önceki yönetimi yapamadıkları ya da başaramadıkları bir şey olmadığının bir nevi göstergesi olmuş oluyor.
Seçime gelince; Sadece açılışın hemen sonrasında, Sinan Kılıç?ın açıklamaları gerginliği arttırmıştır. O kısımda ise, seçim sürecine kadar olan kısmını kendilerince anlatmaları olağandır ve anlaşılabilinir bir durumdur. Gerçi, kendisinin de içinde bulunduğu bir yönetimin almış olduğu kararları eleştirerek, bazı kararlara imza atmadığını vurgularken, aynı yönetimden istifa etmeyip 6 ay beklemesi de hayli ironik!
Ancak açıklamalarının devamında, seçilen yönetim kadrosunda aday olduğunu düşündüğümüzde, işi açıklamadan çok propagandaya dönüştürmesini etik bulmadım ve kendisine gösterilen bu tepkiyi de haklı buluyorum.
Ayrıca merak ettiğim bir konuda, herkes devletin atayacağı kayyum konusunda endişe ederken, Genel kurulda, sonucu bile etkileyen devlet kademelerinden 20?ye yakın kişinin delege olması ve her dönem devletin işaret ettiği kişilerin ?bağımsız bir federasyon!?nun yönetim kurulu kadrolarında yıllardır yer almasından neden endişe duymazlar da, takdir bile etmemiz gereğini düşünürler?
Seçimde beklenen sonuç çıktı. Bunun için âlim olmaya gerek yok, 60 küsur delege zaten imza vermiş + devlet kademesi oyları ile sonucu bulabilirsiniz. Bana göre sürpriz, sağ duyulu kulüplerin hala var olduğudur.
İnşallah Süleyman Demirel?in bir zamanlar ?Çankaya Noteri? lafını ağzımıza dolamayız. Bu iş?in içinden geleni kaç tane diye bakınca tablo netleşiyor. Dolayısıyla yük Metin Çeker?in omuzlarında olacak. İyi giderse de ondan, kötü giderse de ondan sorulacak. Sanırım sahada en büyük yardımcıları bugüne kadar yetiştirdiği deneyimli Tosfed personeli olacaktır.
Muhalefetin de, Mümtaz Bey?in de bana göre sonuca etkisi yoktu. Hatta biraz daha ileri gideyim, şartları izin verseydi Metin Çeker çok daha önceki yıllarda başkan olabilirdi. Yani, Mümtaz bey uzun dönem o koltukta oturmuş olmasını Metin Çeker?in bu camia ile empatisi yüzündendir.
Mümtaz bey de bunu çok iyi bildiği için, kendi yönettiği ya da başkasının yönetimdeki destek verdiği her oluşumun içine Metin Çeker kartını her zaman koymuş olmasını sadece iyi çalışma arkadaşı ya da dostane ilişkilere bağlamak bana göre fazla iyimserlik olur.
Metin Çeker federasyonu, sporun tümünü kucaklayacak hamleleri, bu konudaki kan kaybını ve sorunun nerelerde olduğunu en yakından bilen kişilerin başında geliyor. Önemli olan bugüne kadar başkan olmadığı için yapmak isteyip de yapamadıklarıdır.
Bu sorunları ?kafasını kuma gömerek? pansuman edip geçiştirmek yerine, kalıcı tedavi yoluna gidecek bir yönetim anlayışı olduğu takdirde başarı da gelecektir diye düşünüyorum. Biz ne dersek diyelim, önce İstanbul Park?ın yapacağı organizasyonların netleşmesi, daha sonra da yavaş yavaş diğer sorunlara bakılıp çözüm aranacaktır diye düşünüyorum.
Bana göre Metin Çeker, bugüne kadar profesyonel anlamda severek çalıştığı emek verdiği bir kuruma dostane ve iyi niyetli kişiliği ile gönüllerin başkanı olarak seçilmiştir, aslına bakacak olursak hak da etmiştir. Ama şimdi roller değişti. Orkestrada virtüöz iken, orkestra şefliğine geldi. Şimdi diğerlerinin de sesini dinlemek ve ahenkli bir şekilde yönetmesi gerekecek.
Ancak tablonun görünen yüzüne baktığımızda, kendisi ve mevcut yönetim kurulu içinde sanırım biri daha aynı durumda? Maaş?larını aldıkları yer?de bu iş?in içinde olunca sapla samanı karıştırmadan yapabilmek gerçekten zor zanaat.
Çünkü aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık durumu karşılarına hep çıkacak, işleri iki kat zor olacaktır diye düşünüyorum. Ancak, diğer üyelerden Sinan Kılıç?ın İstanbul Park?la ilgili alınan kararlarda bizzat imzasının olmasını görmemiz, hassasiyetlik konusunda bizim için şimdilik yeterli kriter olacaktır.
Federasyonun delegasyon sisteminin değişmesi gerekli. Bu konudaki düşünceleri en uzun ben yazmışımdır herhalde.. Evet değişmeli ama bana göre değişmeyecektir. Ancak, Metin Çeker?in seçim zamanı bahsettiği ?lisansların mevcut kulüpler tarafından verilmesi? uygulaması ile sporcunun kulübü vasıtası ile delegasyonu?nu seçmede etkili olma yolunun da böylelikle denenmesi dışında fazlaca üzerinde durulmayacaktır.
Metin Çeker?in bu camiada en uzun krediye sahip kişi olduğunu bilenlerdenim. Ancak bu kredi, uzun vadeli olabileceği gibi, son kredisi de olabilir, yapacağı icraatlarla çoğunluk memnuniyetine bağlı bir durum söz konusu. Şimdilik Kısa dönem de bir genel kurul olacağını düşünmüyorum.
Son olağanüstü genel kurulun sporu duraklattığını düşünmüyorum ama herkesin bu sene keyfinin kaçtığı aşikar. Zaten sorunlarına çare arayan bir spor dalı birde ?yönetme? derdi ile uğraşmasa daha iyi olurdu. Tabi ki imza verenler, sporcular kadar konuya hassasiyet göstermemesi sonucunda ortaya çıkan bir durumdu, en azından sezon sonu beklenebilirdi.
Yukarıda bahsettiğim gibi Metin Çeker yıllarını verdiği, çoğunluğun bildiği, tanıdığı kişi ve genelde iş?i gereği sahada olmanın avantajı ile Ercan Kazaz?ın karşısına çıktı. Ercan ise, sporculukta yıllarını vermiş ama yönetim kısmına daha yeni adapte olup, daha tanışma-tanıma evresin de iken, ?İSTEMEZÜK!? imzalarından sonra aday olup seçime girmiştir.
Bu dalda en popüler aday olan birine karşı aldığı oylara baktığımızda, hiç de küçümsenmeyecek bir sonuç ortaya çıkmıştır. Bu oylar, Ercan?a kara kaşı-kara gözü için verilmemiştir. Kendisi ve birlikte olduğu yönetimin, bu camia için yapmak istedikleri şeyleri görüp, doğru yönde gittiklerini düşünen delegeler tarafından, aynı sistemin devam etmesi için verilmiştir.
Seçim konuşmasını sert bulup projelerini tam anlatamadığı görüşüne ise, 6 ay?da kendisini anlamak istemeyip imza verenlerin, 20 dakika içinde anlatacaklarını ilgiyle dinleyip tekrar değerlendireceklerini de düşünmüyordum.
Bundan sonra yeni yönetimin icraatlarını bekleyip göreceğiz. Metin Çeker?in, ? üzüm yemek? gayesiyle muhalefet edenlerin, kendisine değil, etrafındakilerin ona telkin etmeye çalışacakları sisteme muhalif olduğunu unutmamalı,
Bana göre, önceki yıllarda olduğu gibi, maddi ve manevi anlamda ulusal katkısı olmayan, bir çok uluslararası popüler organizasyon yapmak ülkemizdeki bu sporun problemlerine bir çözüm getirmediği gibi, bu sporun gelişmesine de ?kriter? teşkil etmeyecektir.
Tabii ki, uluslar arası organizasyonlar yapılabilir ve bundan para kazanacak olanlarında kazanması doğaldır. Ancak, bizi ilgilendiren, bu organizasyonlar için Tosfed bütçesinin bunlara harcanmaması ve ulusal boyuttaki yaşanan sıkıntıların nasıl giderileceği ve önünün açılacağıdır. İnşallah genel kurul zamanı söylenen ? herkesin görebileceği şeffaf bütçe? ile bunları takip edebiliriz.?