Başkan kimin Başkanı olmalı?
Zaman zaman oluyor… Yazma şevkimi kaybettim sanki.
Bir keyifsizlik, bir atalet hâkim oldu bana şu son günlerde.
Hani her gece programa çıkan sanatçı, bir süre sonra bezginleşir ya, işte o haldeyim.
Bunu da atlatacağız…
Gelelim sadete.
Kendi kendime, derin bir analiz yapma ihtiyacı duydum.
Neydi, ne oldu, neden bu hale geldik, diye?..
Federe olmadan başlayan rahatsızlık, Federasyon kurulmasına rağmen neden bu güne kadar sürdü diye epeyi kafa yordum…
Sonunda vardığım nokta, sizlerin de yakaladığı gibi, seçilmişin kimin Başkan’ı olduğu gerçeği idi…
Dünden bu güne, Çiftçi, Atabay, Tahincioğlu, Berberoğlu, motorsporlarına ellerinden geldiğince hizmet etmek için başa geldiler ve ettiler de.
Ama doğru, ama yanlış, ama hatalı…
Bir şeyler yapmak için uğraş verdiler. Bu gerçek.
Gelinen noktada, bu kişilerin yaptıklarından çok ne yapabileceğimiz önem kazandı.
Özerk Federasyonlar tüzüğü şu an için olanak tanımasa da, Başkan’ını artık sporcu seçmeli.
Doğru olan da budur.
Siyasi ortamda bu gerçeğin provası yapıldı…
Mutsuzlar kazan kaldırıp; ”İstemezük” dedi…
Seçilmiş uçaktan indi ve duruma dur dedi.
Diyebildi.
Çünkü halk tabanına sahipti.
O gücü kendinde hissetti.
Kimse de bir şey diyemedi…
Temmuz’da neler olur biter onu bilemeyiz.
Ama, bilinen tek gerçek, Federasyon Başkanı’nı ne yapıp edip, aktif sporcu oyları ile belirlemek olacaktır.
Tabanın da tek isteği zaten budur.
Neden olmasın?