Amerikalıların VW aşkı kötü sonla bitti

Volkswagen Amerika, 335 bin otomobili satın almak zorundaydı…
Aldı. Anlaşması önceden yapılmış olan bu operasyona tamı tamına…
7.5 Milyar dolar yatırdı. Daha da 17,5 milyon dolar O’nu bekliyor.
Bu iş için çöller kiralandı, otopark haline getirilip çevrildi.
37 adet parkta bu pahalı operasyon sürüyor.
Başkan Trump tüccar adam ya..
“VW ve Audi’sini iade eden nasıl olsa bir daha Alman malı almaz…”
Diye düşündü ve ülkesindeki otomobil endüstrisini canlandırdı.
Bu yılı da hesaplarsak, yaklaşık 500 bin Amerikalı otomobil alacak.
Bu vadeli sistemde her halde 2’nci el almazlar. Sıfırı çekerler altlarına.
VW USA, şu ana dek araç başına 21 bin dolar ödemiş durumda.
Eğer meşgul biriysen, konu ızdıraplı…
Git aracına değer biçtir, pazarlık et, onayla, parka çek, teslimat yap…
İşin yoksa uğraş…
Eğer boş adamsan, şartlar güzel. Biraz uğraştıktan sonra git sıfır al.
Haa… Bunları yazarken mesafeleri saymıyorum. Ülke devasa, yol fazla…
Zaman kaybı bol bir süreç anlayacağınız.
Neresinden baksan zarar… İş gücünden de, zamandan da…
Sizin anlayacağınız, ABD’nin VW aşkı kötü sonla bitti.
Bir önceki yazımda yazmıştım, Hyundai Veloster’in Rally Edition’unu…
Bu R Spect otomobilin bir de RX aracı varmış, 650 HP filan…
Öğrenince konu daha da heyecanlı oldu. İnşallah bize de gelir bu araç.
Gezerken Karma Revero’ya rastladım orada.
Elektrikli ama çok şık.
Sanki Maserati…
İran’lıların Nevruz Bayramı Amerika’da çok şaşaalı kutlanırken…
Caddeler afişlerle süslenmişti. Hızart board’ta var resmi.
Şaşırır gibi oldum bir an?.. İran – Amerika? Bir arada, sıkı fıkı?..
Bravo… Medeniyet bu olmalı.
Ama, yeni kıta sadece bu kadarı ile kısıtlı değil.
Adamlar iş merkezi yapıyor, tepeden tırnağa ahşap. Ev yapıyorlar, aynı.
Deprem yönetmeliğine sıkı sıkıya bağlılar ve de güvendeler.
Bu inşaat stilinin en kötü yanı, benim sık sık kaybolmama neden olmasıydı?
Neden mi?..
Kaliforniya, Nevada, Arizona evleri tıpatıp aynı. Veya bana öyle geldi…
Sokak ismi akılda kalmayınca, evlere bakar bulurdum eskiden.
Buralarda bu özelliğim de işe yaramadı!.. (Vah oğlum vaah ihtiyarlık işte)
Bir Criss Angel olsaydım, sorun olmayacaktı bu konu…
Gözlerimi kısıp, konsantre olup, dikey olarak uçacak…
Yönümü, bulacaktım güzelce ama olamadık işte.
Las Vegas’ta tesadüfen tanıştığım kişilerle ahbap olup.
Criss Angel’ın bir Akdeniz’li, Rum kökenli olduğunu öğrendim.
Çocukken iki bacağı arasına süpürgeyi alır yerden havalanırmış…
Bu yüzden de annesi Criss’in üstün güçlerinden korkarmış.
Gerçekten de adam bir David Cooperfield değil.
Yâni illüziyonist değil.
Doğal yetenek bence.
Ve geldiği nokta ürkütücü.
Facebook’u kuran Mark Zuckerberg örneğin…
İyice baktınız mı bu gence?.. İyice.
Adam tipik uzaylı. İnsana benzese de uzaylı işte.
Baş şekli, göz çukuru, elmacık kemikleri, retina rengi…
Bana “aramızdaki uzaylılar” için iyi bir örnek oluşturuyor.
Eğer yakın gelecekte bu tür canlılar aramızda çoğalacaksa.
Ki gidişat onu gösteriyor.
Boşuna evrensel konulara kafa yormamak lâzım.
Böyle bir arkadaş edinir…
Omuzuna tutunur…
Uçar gideriz.
0 maliyet!
Fena mı?

03 Nisan 2018 : 21.00

Son 70 haber

Yoruma kapalı

Go To Top