“Serkan”

serkan_yazici_1

Son otuz yılda..
LOGO-AHOSGOR-250Sporun zirvesine çıkmış..
Ama adı speküle edilmemiş..
Nadir şampiyon isimlerden biri..
Bu yüzden, spora baş ararken..
İsmi hep ilk sırada akla gelen..
Ama işlerini yoğunluğu yüzünden..
Bu tekliflerden özenle uzak duran..
Serkan Yazıcı’nın, bu kez, yapılan..
Teklifi reddetmemesi ve..
Başkanlığa soyunmasını..
Çok önemsiyorum.
Ümit ülkü ve Ercan Kazaz da..
Bu sporun aynı kalibrede değerli..
Ve yine şampiyon diğer isimleri..
Onların da bu zor dönemde..
Ellerini taşın altına koymak için gönüllü olmaları..
Sporumuz adına herkes gibi beni de umutlandırdı.
Ki, son yıllardaki yozlaşma,
İkileştirme, kamplaşma..
Ve diğer tüm olumsuz etkenlerden dolayı..
Haber üretmek adına her daim sahada olan..
Bu satırların yazarı olarak, görüp yaşadıklarımı..
Birinci ağızlardan edindiğim bilgileri bu ekranlardan
İzleyici/okuyucularla paylaşmayı yılmadan sürdüren..
Biri olarak, her camiada olabileceği gibi, bizde de..
Sayıca çoklaşan, basiretsiz yönetimden aldıkları gazlarla daha da hoyratlaşan..
Kendinden menkul insanların kendilerine çıkar sağlamak adına..
Menfaat gruplaşmaları yaparak üstünlük kurma gayretlerini..
Afişe edip elimine etme çabalarımdan dolayı en çok zarar gören..
Hakarete uğrayan ama asla kaale almayı bildiğinden dönmeyen bir kişi olarak..
Yine ve yüksek yılgınlık yaşadığım sporun geleceği konusunda..
Değer verdiğim, spora katkıları yadsınamaz bu üç değerli insanın..
Sorumluluktan kaçınmayarak göreve talip olmaları..
Sportif kariyerlerinde aşına oldukları yüksek rekabete bu kez..
Sporun en üst görevi için yükün altına girmekten imtina etmemeleri..
Üzerimdeki yılgınlık molozunu attığı gibi.. Yine ve yeniden..
Yüksek şevkle ve de umutla ajans ve dergi adına çalışmalarımı..
Maksimum tempoya çıkarmama vesile oldu.
Bu yüzden, kimin kazanacağından çok..
Bu üç değerli isme, öncelike bana bu umutları aşıladıkları için teşekkür borçluyum.
Kimin kazanacağı elbette çok önemli, fakat, başta şahsım olamak üzere..
Sporun çok geniş kesimine aynı tür ruhi coşku yaşattıkları için..
En azından bir teşekkü hak etmiyorlar mı sizce de?
Dünkü yazımın bitiş paragrafında vurgulamıştım, aynı gün (dün)..
Adaylarla Yüzyüze görüşemek, fikirlerini dinlemek adına çıktığım maratona..
Serkan Yazıcı ile başladım. O’nunla görüşmek adına Marmaris’e ziyaretine gittim.
Benim için yorucu ama bir o kadar da keyifli..
Ama sonuçta çok verimli bir görüşme oldu.
Serkan’ın son hali, hafızalarımda derin izlerle kazınan Serkan’dan farksızdı.
İnsanı çok etkileyen ve faltaşı gibi açılan gözleri, dolu dolu konuşmaları..
En önemlisi ile bu spora olan aşkı, tazalenmiş, coşkusunu kaybetmemişti!
Sık sık, aşktan bahsetti, elbet spor aşkından!.
“Aşk olmazsa olmazı” vurguladı.
Üstlenmek için kolları sıvadığı yüksek görevin, anlamını ve zorluğunu da iyi kavramıştı.
Niyet ötesi bir coşku gördüm, şampiyonun gözlerinde.
Bir saatlik bir görüşme talep etmiştim kendisinden..
Yarısı birebir sohbet, spora çeyrek yüzyıldan fazla bir emek veren ben ve..
Yurt ve dünya parkurlarınd yıllarca va başarıyla dolu ter döken O;
İki dost olarak, samimi ve yoğunluklu bir özel görüşmeden sonra..
Yaptığımız kayıtlı soru-cevap maratonundan sonra, teybin pause tuşuna bastığımda..
Geride kalan zaman süreci, iki saati geçmişti!
Samimiyet ve sporun yoldaşları olarak, elbette bu iki saat bizi kesmedi.
Ofisinin verandasında yediğimiz öğlen yemeği sonrası, birlikte yola çıktık.
Serkan, kulüp ziyaretleri ve diğer görüşmeler için seçim maratonuna..
Kendi kulübü, Bossek’ten (dün) başlayacak, ardından İstanbul’a geçecekti.
Ben ise İzmir’e piste gidecektim.. “Birlikte gidelim” dedi, bir anda..
Davete uyup, Mondeo’sunun arka koltuklarında yerlerimizi alıp yola koyulduk.
Araç yola çıktığı andan itibaren de, sporumuz adına ve siz deyin dertleşme..
Ben diyeyim bilgilerimi derinleştirme adına kaldığımız yerden ama aynı volümlü tempoda..
Sohbeti aürdürdük. Gece 4.5 saatte almayı planladığım Marmaris-İzmir yolunu..
Sanırım 2-2.5 saatte tamamladık ama emin olun o zaman nasıl tükendi anlayamadım.
Dostluğumuza istinaden, gün boyu yaptığımız tüm diyalogların bir çoğunu..
O’nun isteği üzerine kayıt dışı yaptık.
Yani bunları -ne yazık ki- sizlerle paylaşmam olası değil.
Fakat, açık olan bilgileri okuduğumuzda dahi, emin olun, siz de çakırkeyf olacaksınız.
Kayıtlı röportaj, 1 saat 15 dakika.. Tahminimce 10-12 A4 hacminde..
Kısmı tekrarları ve nefes molalarını çıkarsak, kemiksiz 8 sayfa yazı çıkacaktır.
Kendisine demiştim, özet yazı ajansa tam metin dergiye diye ama..
Bunu ifade ettiğim anda gözleri birden döndü ve hışımla karşı çıktı.
Bu röportajların tam metninin de ajansta çıkmasının herkesin menfaatine olduğunu..
Bu yüzden tefrika (2-3 günlük dizi) halinde olsa da yayınlamamı rica etti.
Bunu planlamamıştım ama istek mantıksız da gelmediği için, ve de..
“Ama tüm adaylar” için eklemesini de yaparak, röportajların ajansta da yayınlanacağını..
Ama dergide de aynı formatta değerlendirerek..
Gelecek kuşaklara birer yazılı belge olarak aktaracağımı söyledim..
Bu ierik konusundaki gelişme için sizleri de bilgilendiriyorum.
Ama zaten yoğunlaşan tempon, bu röportajlar ve sporun dinamik taşları olarak..
Görüp te fikirlerine her zaman değer verdiğim insanlardan da..
Sporun geleceği adına röportaj yapıp kayıtlı görüşlerini alacağım..
Kısa diyaloglar da zamanımı alacak elbet ama üstüne bir de yarışlar var ki..
Ötelene ötelene bu aylara sarktırılan yarışlardan haber aktarımları adına..
Sahada geçireceğim bu zamanları da katarsak, 5 Aralık’a kadar ben yolcu,
İ-pad’im hancı olacak ve parmaklarım ve klavyemin tuşları birbirinden ayrılmayacak!
Bunu eklememin nedeni, günlükleri anonsladığım ilk gün, dedim ki..
Her sabah saat 10’da, ajansta yazıları kaçırmayın!
Ama bu kez kaçıran ben oldum ve dün kılpayı vaktinde yayınladığım günlük yazı..
Bugün birkaç saatliğe sarktı. Bunun için sizlerden özür dilerim..
Ama bu özür sadece zaman sarkması için değil..
Aynı zamanda da içerik kayması için de geçerli.
Planladığım içeriklerde zamansal değişkenlikler de olacak elbet ama değişmeyecek.
Yani, bugün ve yarına adayların görüşleri diye planlamıştım, ama başlayamadım.
Serkan’ın içeriği dopdolu röportajından aklımda not ettiğim ve önemsediğim ve de..
Bu köşede yayınlamadığı planladığım yazı, inşallah yarına..
Ki, bugün birazdan İzmir Park yarışlarını sizlere aktaracağım, ardından da..
Başkanlık adaylarından Ümit Ülkü ile Yüzyüze röportaj için bir araya geleceğiz.
Yani, vitesimiz 7’de, ibremiz 230’da olacak, fakat ne yazık ki daha ötesi yok!
Akşam, İzmirli dost ziyaretlerinden de bir yenisini yapacağım inşallah ve..
Dün akşam Fazıl Güceli ile paylaştığımız samimi ve derin sohbetin..
Bir benzerini, şehrin en kuey noktasındaki Aliağa’da, bir diğer dost insan..
Şükrü ile yineleceğiz, eğer bir aksilik olmazsa.
İzmir, benim için önemli bir kent. Nefesimin açıldığını hissettiğim..
İnsanlarının dostluklarına değer verdiğim, kıymet bulduğum bir şehir..
Dün akşam, yemekte Fazıl ile sohbet ederken öğrendim ki,
Yarın (pazar) İzmir’in bu kez en güneyinde..
Menderes’teki kros parkurunda sezonun son aktivitesi yapılacak ve..
Yarışmacı bayanlardan podyuma çıkacaklara ‘altın’ takılacak!
İnsanların birbirleri ile diyaloglarında yaşanası zamansal hatalar ve..
Yanlış anlamalardan dolayı ama kesinlikle kısa bir süre de olsa..
Diyalogta eksik kaldığımızı düşündüğüm ama öncesinde..
Sporun duayen ismi olarak her daim bahsedip ajans ve dergide..
Genişçe yer vermekten Büyük keyif duyduğum, Mithat Diker ile de..
Yine sporun beyaz sayfa dönemi öncesinde kayıtlı görüş yapacağım.
Ki, iki öncesi genel kurulda Satvet Çiftçi’nin daveti ile
O’nun ekibinde yer aldığı günlerdeki siyaset sinerjisi elbet bugün olmayabilir ama..
5 Aralık için yorum ve görüşlerinin de yine ve her zaman önemsenecek boyutta olacaktır..
İnşallah bu diyalogta ajans ve dergide sizlerin de ilgisini çekecektir.
Söz, sporun 35 yıllık duayenindne açılmışken, bu dönemdeki suskunluğunun nedenini..
Oğlu Cemal’in vatan görevinin olduğunu ve Sivas’taki bölüğünden dün gece itibariyle..
Tezkerisini alıp görevini tamamladığını ve..
Bugün akşam saatlerinde de İzmir’e döneceklerini öğrenince.
Öncelikle tezkere için tebrik ardından da görev ifası için Gözaydın kutlamalarını..
İletme vazifemi de bugünün ilk dakikalarındaki mesajımda kendisine ilettim
Haliyle, belki ve inşallah 15 yıl sonra, ayni duyguları yaşayacak olmanın haleti ruhiyesi
Ve de, üç günlük az oyku-çok yol nedeniyle artık beynimin komutlarını almayan..
Spora adaklı bedenim, kendini otomatik dinlenmeye çekti. Oysa,
Bu yazı, Serkan röportajının ilk bölümü ve..
Diğer yarışçı röportajlarını dün gece yayınlamaktı planım.
Haliyle hepsinin timingi suya düştü, bugüne sarktı.
Ama, biliyor ve diyorum ki; Durmak yok, yola va çalışmaya devam!
Başta da dediğim gibi, bana bu aşkı yeniden aşılayan üç değerli şampiyona..
Sprumuza kazandırdıkları bu coşku için bir kez daha teşekkür ediyorum.
Sizler, bu satırları okur iken, ben de izninizle sahaya geri dönüp..
İzmir Park’ın asfaltında adrenalini yaşamaya hazır sporcuların bu coşkusunu..
Yine sizlerle en hızlı ve detaylı bir şekilde aktarmak adına..
Pit alanına yönelecek ve muhtemelen ilerleyen sattleri en azından sonuçları ama
İzleyen 1-2 günde de detayları, sporcu röportajlarını vs yine sizlerle paylaşacağım.
Bu dolu dolu günlerde, sizler de bu coşkudan nasibinizi almaktan imtina etmeyin!
Her daim ekranınızda ajans açık olsun.
Emin olun her an yeni bir haber, yeni bir coşku..
Ajans ekranında sizleri bekliyor olacak.
Sporun coşkusunu yüreği ve beyninde yaşamakta olan herkese, iyi bir hafta sonu..
İzmir Park’ta start bekleyen tüm sporculara da peşinen başarılar diliyorum.
Görüşmek üzere, hepiniz Allah’a emanet oldun.

Son 70 haber

1 Yorum - ““Serkan””

  1. Temiz Bir federasyon gelmesini diliyoruz.mevcut. yönetimdeki kemik kadronun tazminatlarını ödenip yollar ayrılmalı ne yazikki onlar oldugu sürece bunların benzerleri olacaktır..unutmayınki şuanki görev yapanların bazıları mümtaz tahinciogluyla görev yapmış kişiler…Yeni gelecek yönetime şimdiden başarıları sporu hakkettigi yere taşımanız dilegiyle…

Yoruma kapalı

Go To Top