WoopsWagen…
2000 sonlarıydı, Volkswagen’in Ceo’su Türkiye’ye gelmişti.
Basın toplantısında önlerde yerimi almakta gecikmedim…
Merak ettiklerim ve sorularım vardı.
Tanışma ve konuşma safhası bitince sordum.
“VW’de hiç ar-ge’ye rastlamıyoruz, rakiplerinizin oldukça gerisindesiniz”’
“Motorlarınızda 16 süpap teknolojisine en son siz geçtiniz, neden?”
Zeki ve keskin bakışlı ceo gözlerini gözlerime dikti ve… Beş saniye durdu.
“Çok yakında VW’nin dünyada nereler yapabileceğine şahit olacaksınız…”
Dedi ve bir başkasına geçti… Dediklerinden bir anlam çıkaramamıştım…
2003 yılında Bugatti’de motor mühendisi olan bir arkadaşım geldi.
“Ya sorma bizi VW satın aldı ama planlama yapılamadığı için yatıyoruz” dedi?
Şaşırmıştım. Fuarlarda alınan siparişler bekliyordu ama Bugatti yoktu?
Zamanla bu konu unutuldu ve VW birden dünyada saygın marka oldu!
Ama ben, hayatım boyunca 1303-S Big dışında hiç VW almadım.
Sadece, kız arkadaşımın Cabrio GTI’ını kullandım bir süre.
Ayrıca…
Ceo’lu toplantıdan aldığım cevap ise hiç tatminkâr değildi.
Ama, hislerimi destekleyecek somut bir delil de yoktu elimde.
Ta ki geçen seneye kadar.
Önce Mercedes, Renault’dan…
Sonra BMW, Peugeot’dan dizel motor satın almaya başladı..
Küçük hacimli dizeller olsa da, bu olası bir durum değildi!..
Şaşkınlığımı, Amerika’daki dizel VW faciası giderdi.
Olayın aydınlanması ile kafamdaki soru işaretleri de azaldı.
Taşlar yerine oturmaya başlamıştı.
Koca marka hırslanıp, gözü dönünce, onanmaz bir noktada kendini buldu.
Ne piyasa liderliği kaldı, ne marka imajı, ne de borsa/hisse başarısı…
Bu gün itibarı ile ülkemizde Jetta, Caddy satışlarını durdurdu.
Seneye, sadece Türkiye’de 323 bin aracını geri çağıracak…
Zamanla başka suistimalleri de ortaya çıkacaktır…
Bu, düpedüz dünya ile dalga geçmek demek.
Centilmenlik, sportmenlikten uzak bir yaklaşım.
Onun için bu markanın WRC başarılarını…
Ne kabul ediyorum.
Ne de alkışlıyorum.
Buysa…
Eksik olsun.
