Devlet imkânları ile ralli bir başka oluyormuş…
10.Allgau-Orient Rally’den bahsediyorum.
Türkiye ayağının tamamı devlet imkânları ile yapılıyor.
Valla, tanık olduğum kadarı ile imrendiriciydi…
Tüm birimler tıkır tıkır işini ciddiyetle yaptı.
Size aktarmak istediğim o kadar çok şey var ki?..
Nereden başlasam diye düşünüyorum.
Aslında…
Olaya nereden baktığınız önemli burada.
Şöyle ki…
Size bu ralliyi dört türlü de anlatabilirim.
‘’Avrupa uyanıklık etti hurdalarından kurtuldu’’ diyebilirim.
‘’Türkiye insani yardıma için elinden geleni yaptı’’ diyebilirim.
‘’Birleşmiş Milletler konvoyu Türkiye’den geçti’’ de diyebilirim.
‘’Suriyeli mülteciler için göstermelik yardım’’ da diyebilirim…
Gazetecilik yapıp, bu örnek başlıkları daha da çoğaltabilirim.
Zaten günümüzde de bu tür kafa bulandırıcı gazetecilik moda!..
Ama ben eski kalemim, size gerçekleri objektif olarak yansıtmak istiyorum.
İşin aslı şu;
BM yâni Birleşmiş Milletler, Suriye için bu yardım konvoyunu projelendirince…
Türkiye de projeye ortak olup, olayın bir ucundan tutmakla yetinmeyip…
Konuya ‘’Turizm ve Tanıtımı’’ dahice eklemiş.
Temel müşterimiz olan ülkelerden 700 kişiyi bir daha yakalamak zor.
Saydığım kadar ile konuyu 41 kuruluş destekliyor.
Olayın finansmanı sağlandığına göre…
Bize de, bire bir yurdun tanıtımı kalmış.
Fakat, insanoğlu ne gariptir ki…
Kendi, 5 kuruş yardım etmediği hâlde…
Yapılanları hâkir görmekte bir tane, üstüne yok…
Bölgede yaygın olarak dolaşan 1971 model Renault 12’leri unutup…
Yapılanlara burun kıvırmasını şaşkınlıkla izliyorum.
Kendi ralli olmasa da, Orient Rally sürüyor.
31 Mayıs’ta Amman’da bitecek ve BM araçları teslim alacak.
Karınca kararınca, rallinin faydalısı, bu olsa gerek.
Burun kıvıranlara ise mahsuzcuktan sordum!
‘’Boş Mercedes varmış gider misin?’’ dedim…
Hepsi cevaben…
‘’Ben deli miyim ne işim var Amman’da?’’ demez mi?
Be kardeşim, Batılı sarı kafalılar deli mi? Onlar gidiyor.
Tabii cevap yok. Neyse…
İşin sosyal boyutunu atlayıp, geleyim neticeye.
Eski bir İstanbullu olarak, ilk kez insanları rahatsız etmeyen bir ralli aktivitesine şahit oldum.
Çünkü.. (Önemli nokta burası) Çünkü…
Halka açık yerlerde, sürat, gürültü, kural ihlâli, görgüsüzlük olmadı da ondan.
Adam 40’la şehre girdi ve öyle de çıkıp gitti.
Benim aklı evvel 60 yaşında arkadaşım ise yoldan telefon açıp…
“Nûriii… Seninkileri (rallicileri) çok fena solladım, geçtim, geliyorum…”
Diye cepten naara atıyor???
Mantalite farkı işte.
Son olarak, kimilerine ters gelse de, yardımı yatırıma çeviren aklı kutluyorum.
Bir de…
Hiçbir evrakta Tosfed logosunu göremedim.
Üzüldüm.
Galiba devlet, Tosfed’i iyice gözden çıkarmış.
Bu olay bana bunu anlattı.
Kıssadan hisse..
